Madem üretim araçlarının özel mülkiyete konu olduğu düzene kapitalizm diyoruz, o halde ilk yapacağımız hakkında konuştuğumuz şeyin mahiyetini öğrenmektir. Üretim aracı lafzını işittiğimizde zihnimizde neler canlanmalıdır? İktisatçılar dört unsurun bir araya gelmesiyle üretimin gerçekleştiğini ileri sürerler: Topraki Sermaye, Teşebbüs, Emek. Bunların hepsinin üretime aracılık ettiğini hesaba katıp hepsine üretim aracı diyelim mi? Demeyelim, çünkü üretimin dört unsurunu ikişerden ikiye ayırdığımız zaman karşımıza birinin içinde insanlar olan, diğerinin içinde de insanlar olmayan iki öbek çıkıyor. Teşebbüs ve emek, bunlar üretim sürecine insan olarak kendileri giriyorlar. Oysa toprağın ve sermayenin üretim sürecine sahipleri tarafından sokulduğunu görüyoruz. İnsanlar arası ilişkileri esas alarak meseleyi kavramaya kalkıştığımızda bir tarafta toprak ve/eya sermaye sahibi olanların ( Fr. avoir, İng. to have, Alm. haben, İsp. tener); diğer tarafta sadece müteşebbis veya emekçi olanların (Fr. etre, İng. to be, Alm. sein, İsp. ser) yer aldığını kabul etmek durumunda kalacağız. Bu nazari (teorik) kabulün bir ameli (pratik) değere kavuşması için çok ter ve kan döküldü, çok nefes ve mürekkep harcandı; ama nafile. Bir üretim tarzı olarak kapitalizm, geçirdiği her aşamada, söz geçirdiği her alanda hümanizmin her çeşidini gülünç düşürdü. Kapitalimin en büyük başarısı odur ki, tıpkı Sovyet Sosyalizminde olduğu gibi dünya sistemi çarklarının çevrilme işlemi devam ederken kapitalizme düşman olduğunu söyleyenleri kullanmaktan geri durmaz. Kapitalizmin kar ettiği alanlardan bir kısmında anti-kapitalizm hakimdir. Kapitalistler düşmanlarının sırtından çok para kazanmışlardır. İş buralara kadar geldiyse, kapitalizmi kendimize güldürmekten, kapitalizmin oyuncağı olmaktan kaçınmamızın imkansız olduğunu mu kabul edeceğiz? Kapitalizm karşısında un ufak olmamanın bir imkanı var mı? Var. Nedir? Bizim şahsiyetimizi harcamaksızın kapitalizm karşısında durmamıza imkan verecek şey kapitalizmin başından beri günümüzdeki kadar güçlü olmadığını bilmemiz ve kapitalizmin bütün gücünü şahsiyet zaaflarından derleyip toparladığını anlamamızdır. Bu demektir ki kapitalizme temel sağlayan yegane düşünce olma özelliğini koruyor. Maddeciler kapitalizmin yıkılmasına dönük bir ideal devreye girmedikçe sermaye gücünü sarsmanın mümkün olmayacağını düşünüyor, buna mukabil idealistler sermaye etkinşiğiyle ihdas edilmiş düzenin ayakta kalmasını sağlayacak maddi tedbirler alınmadığı takdirde kapitalizmin çökeceğini ileri sürüyorlar. Durum bu merkezde olduğu için, ne kadar güçlü olursa olsun kapitalizmin çökebileceği konusundaki püf noktasından, bir çıkış yolu arayan bizim haberdar olmamız elimize çok etkili bir silah veriyor. Giderek diyebiliriz ki kapitalizmin azmanlaşması aynı zamanda çökebilirliği ihtimaline de azamet kazandırıyor.
Diğer İsmet Özel Sözleri ve Alıntıları
- her çağın meselesi o çağla birlikte yıkılıp gider. insan olmanın fazileti nerede ve ne zaman olduğunu kavramakla elde edilir. zamana ve mekana hükümran olma özentisiyle değil
- Zenginleşmek yozlaşmakla eş anlamlıysa fakir kalmak bir iftihar vesilesidir.
- Doğru söylediğimiz zaman bize deli denileceğinden korkuyoruz.Sözümüzü tuttuğumuz zaman enayi yerine konacağımızdan korkuyoruz,emanete hıyanet etmezsek dünyadaki itibarımızın kaybolacağı yanılsaması içine düşüyoruz.
- John Maynard Keynes'ten Nefretimin Yirmi Sebebi
...
Annelik edatını kilim altına süpürenler
Karaborsa ticaretin harçlığını verdiler bize
Biz ise aldırmadık hacmine enayiliğin
Denedik ama baktık ki şiirdir kilimi parçalayan
Yardımına sığındık üniforma delisi bir silindirin.
... - her çağın meselesi o çağla birlikte yıkılıp gider. insan olmanın fazileti nerede ve ne zaman olduğunu kavramakla elde edilir. zamana ve mekana hükümran olma özentisiyle değil
- Zenginleşmek yozlaşmakla eş anlamlıysa fakir kalmak bir iftihar vesilesidir.
- Doğru söylediğimiz zaman bize deli denileceğinden korkuyoruz.Sözümüzü tuttuğumuz zaman enayi yerine konacağımızdan korkuyoruz,emanete hıyanet etmezsek dünyadaki itibarımızın kaybolacağı yanılsaması içine düşüyoruz.
- John Maynard Keynes'ten Nefretimin Yirmi Sebebi
...
Annelik edatını kilim altına süpürenler
Karaborsa ticaretin harçlığını verdiler bize
Biz ise aldırmadık hacmine enayiliğin
Denedik ama baktık ki şiirdir kilimi parçalayan
Yardımına sığındık üniforma delisi bir silindirin.
... - Çalışma diye bildikleri şey ne kendilerinin ne de bir başkasının anlam veremediği yorulma yolu ,eğlence zamanı sandıkları şey şahsiyet bozukluklarının teşhir edildiği dönemler,insan ilişkilerinden bunalıma düştükleri halde bu ilişkilerin daha ileri noktalara vardırılması için çırpınıyorlar
- Midesine indirdiği her lokmanın karşılığını vermeyen kişi o toplumda bir asalaktır