HERVE LE TELLIER, Dilbilimci-Yazar, Uluslararası - AlıntıSöz

HERVE LE TELLIER, Dilbilimci-Yazar, Uluslararası OULIPO Edebiyat Grubu Üyesi (Italo Calvino, George Perec gibi), FR-2010, TR-2012, Monokl Yayın, Çeviren: Mehmet Rasim Emirosmanoğlu, 272 sf.
http://www.kitabinomurgasi.com/2014/01/asktan-bu-kadar-herve-le-tellier.html

-Anna içtenlikle, HERKESİN YAHUDİ OLMAK İSTEYECEĞİNİ düşünüyor, özellikle de bütün yazarların. Yahudiler bilim, kitap insanıdırlar, tarih aktarıcısıdırlar. Yahudiler çok sıkı çalışırlar, çocuklarına ellerinde ne varsa aktarmak ve dünyaya kalıcı bir şeyler bırakmak isterler diye itiraf ediyor. Yves, Yahudi olmak iyi bir kitap yazmak için önkoşul değildir. Aynı şekilde yeterli bir koşul da değildir. Sana berbat Yahudi yazarları saymamı ister misin? Yahudi doğmakla övünmek, Fransız doğmakla gurur duyuyorum demekle aynı şey. Yahudi olsun olmasın herkes Yahudi kültürü ile gurur duyabilir, ben El-Hamra'da dolaşırken İslam kültürü ile de gurur duyuyorum. Einstein ve Freud'un Yahudi bilginler olduğunu söylemek Nazi mantığından farksızdır diye cevaplıyor. Öte yandan, dünyayı tam olarak anlamak için bir Yahudi hissiyatı ile, yani HİÇBİR YERE AİT OLMAYAN ve HİÇBİR ŞEYE SAHİP OLMAYAN biri gibi düşünmek gerektiğini öne süren ve Yahudi fıkralarına düşkün olan Yves'in, en sevdiği Yahudi fıkrası ALTERNATİFti.

-Moshe köyün hahamına gider ve yeni duyduğu ALTERNATİF kelimesinin anlamını sorar. Haham yarına elinde şu nehir kıyısındaki ufak arazinin tapusuyla gelirsen cevabı alırsın der. Moshe tapu ile ertesi gün gittiğinde ise şimdi de pazardan biri erkek biri dişi iki tavşan alıp geleceksin diye cevap alır hahamdan. Bir sonraki gün tavşanları alıp dönen Moshe'ye, şimdi beni can kulağı ile dinle der haham ve anlatır: O aldığın arazinin etrafını çitle çevireceksin ve tavşanların üremesini bekleyeceksin. Birkaç ayda 20 civarı tavşanın olacak ve onları satıp para kazanacaksın. Eline geçen para ile yeni araziler ve tavşanlar alarak köyün en zengin adamı olacaksın. Sonra göz koyduğun Sarah ile evleneceksin ve çocukların olacak.

Tavşan ticareti ile sen çok zenginleşirken çocukların büyüyecek. İşte o zaman nehir taşacak ve her şeyini kaybedeceksin, topraklarını sel alıp götürecek, tavşanların boğulacak, eşin bunu tahmin edemediğin için seni terk edecek, çocukların bile görüşmek istemeyecek seninle, sonunda kendini içkiye vereceksin ve meteliksiz bir dilenci olup çıkacaksın. Moshe, ben hiçbir şey anlamadım, hani bana alternatif ne demek onu anlatacaktın, diye karşılık verir. Haham şöyle cevaplar: Alternatif nedir biliyor musun Moshe? Alternatif ÖRDEK'tir.

-Yves, Abazya Daması'nın kurallarına benzerlik taşıyan bir roman yazmak istiyordu.

-...yazarların metinleri hakkındaki bilgisi ne kadar azsa, o kadar coşup verip veriştiriyor; sonraları onları hakkıyla okuduğunda, ettiği budalaca sözlerin her birisi için biraz daha fazla kızaracak ve bu küstahlığına kimsenin ses çıkarmamış olmasına şaşırıp kalacaktı.

-Onca yıllık deneyimleri onu en önemli şeyin kullanılan DİL olduğuna inandırdı; dikkatli bir insan hayatı yaşayarak öğrenmek yerine, iyi bir YAZARIN ellerinden her zaman daha fazla ve daha çabuk öğrenebilirdi.

-Öğrendiklerinin büyük bölümünü unutuyor; kafasında kalanlar sıklıkla küçük anekdotlar oluyor. Ama zaten birçokları için BİLMEK, anekdotları arka arkaya dizmek değilse nedir?

-Felsefe ÖLÜMÜ EVCİLLEŞTİRMEYE çalışadursun...

-...RENKLİ BİR ARKADAŞLIK, renksiz bir AŞKTAN daha güzel geliyor kulağa.

-Ödenecek bir BEDEL her zaman vardır.

-(kalabalığa konuşurken) Salondakileri arkana almak istiyorsan, onları ara ara eğlendir ve Flaubert'ten alıntı yap, sanki önemsiz bir şeymiş gibi ama hep doğru zamanda; doğal gözükmesi için çok çalışmalısın. Ve hiçbir zaman bir oturumda bir yazardan iki defa yararlanmaya kalkma; aynı şeyleri ısıtıp ısıtıp önlerine koyduğunu iddia etmekten büyük haz duyacaklardır. Bir esprinin ardından, hiçbir zaman ona geri dönüş yapma. Ara da verme, en kötü bir yudum su iç.

-Aslında kimseyi sevmeyiz, yalnızca niteliklerin kendilerini severiz (Pascal'dan).

-Bir adamı terk ettiğinde, açıklayacak neyin olabilir ki?

-IŞIK SAÇAN BAZI YAPITLAR vardır ki bizlerin boyun eğdiği zavallı yaşamlarımızdan utanç duymamızı sağlarlar, daha makul ve daha eksiksiz bir hayat yaşamamız için adeta yalvarırlar; öylesine güçlü yapıtlardır ki bunlar bizlere cesaret aşılarlar, o YENİ YAŞAMA TEŞEBBÜS ETMEMİZ İÇİN KIVILCIMLAR YAKARLAR.

-ARZU, basit açıklamalara geçit vermez. Bir kedi farenin peşinde koşuyorsa, yalnızca farenin molekülleri değildir kedinin moleküllerini çeken.

-Anna'yla görüştüğünde duyduğu HAZZIN GETİRDİĞİ UYUŞMA HİSSİnin tadını çıkarıyordu. Şayet bir randevusu, bir yemek sözü varsa işi ya da migreni bahane edip iptal ediyordu. Kulaklarında yankılanan notayı kimsenin unutturmasını, Anna'yla buluşmanın onu boyadığı renk tonunu kimsenin değiştirmesini istemiyordu.

-Genel kayıtsızlık nedeniyle küçük bir yayınevinden okumaya değmez bir kitap yayımladım diyebilmek için, KÜÇÜK BİR YAYINEVİ adında bir yayınevinin, GENEL KAYITSIZLIK serisinden yayımlayacağı, adı OKUMAYA DEĞMEZ BİR KİTAP olan bir kitap yazmak isterdim.

-Hayatımın en güzel günü geçmişimde kalmış olabilir.

-Stan beni bir ANNE yaptı, Yves ise bir KADIN.

-Bazen bizim dilimizde konuşan ve yabancı olmayan insanlara nazaran, yabancı dilde konuşan bazı yabancıları kendimize DAHA YAKIN hissedebiliriz.

-Bir ayrılık hiçbir zaman yeni biriyle tanışmadan gerçekleşmemiştir.

-Anna, bazen hayatındaki adamı değiştirmek, hiçbir şeyi değiştirmek olabilir.

-Bir efsaneye göre Şostakoviç'in kafatasına saplanan bir şarapnel parçası, onun sadece kafasını belirli şekilde eğdiğinde müzik duymasına yol açmış. Sen benim Şostakoviç'in kafatasına saplanan ŞARAPNEL PARÇAMSIN.

Diğer Herve Le Tellier Sözleri ve Alıntıları

  • HERVE LE TELLIER, Dilbilimci-Yazar, Uluslararası OULIPO Edebiyat Grubu Üyesi (Italo Calvino, George Perec gibi), FR-2010, TR-2012, Monokl Yayın, Çeviren: Mehmet Rasim Emirosmanoğlu, 272 sf.
    http://www.kitabinomurgasi.com/2014/01/asktan-bu-kadar-herve-le-tellier.html

    -Anna içtenlikle, HERKESİN YAHUDİ OLMAK İSTEYECEĞİNİ düşünüyor, özellikle de bütün yazarların. "Yahudiler bilim, kitap insanıdırlar, tarih aktarıcısıdırlar. Yahudiler çok sıkı çalışırlar, çocuklarına ellerinde ne varsa aktarmak ve dünyaya kalıcı bir şeyler bırakmak isterler" diye itiraf ediyor. Yves, "Yahudi olmak iyi bir kitap yazmak için önkoşul değildir. Aynı şekilde yeterli bir koşul da değildir. Sana berbat Yahudi yazarları saymamı ister misin? Yahudi doğmakla övünmek, Fransız doğmakla gurur duyuyorum demekle aynı şey. Yahudi olsun olmasın herkes Yahudi kültürü ile gurur duyabilir, ben El-Hamra'da dolaşırken İslam kültürü ile de gurur duyuyorum. Einstein ve Freud'un Yahudi bilginler olduğunu söylemek Nazi mantığından farksızdır" diye cevaplıyor. Öte yandan, dünyayı tam olarak anlamak için bir Yahudi hissiyatı ile, yani HİÇBİR YERE AİT OLMAYAN ve HİÇBİR ŞEYE SAHİP OLMAYAN biri gibi düşünmek gerektiğini öne süren ve Yahudi fıkralarına düşkün olan Yves'in, en sevdiği Yahudi fıkrası "ALTERNATİF"ti.

    -Moshe köyün hahamına gider ve yeni duyduğu "ALTERNATİF" kelimesinin anlamını sorar. Haham "yarına elinde şu nehir kıyısındaki ufak arazinin tapusuyla gelirsen cevabı alırsın" der. Moshe tapu ile ertesi gün gittiğinde ise "şimdi de pazardan biri erkek biri dişi iki tavşan alıp geleceksin" diye cevap alır hahamdan. Bir sonraki gün tavşanları alıp dönen Moshe'ye, "şimdi beni can kulağı ile dinle" der haham ve anlatır: O aldığın arazinin etrafını çitle çevireceksin ve tavşanların üremesini bekleyeceksin. Birkaç ayda 20 civarı tavşanın olacak ve onları satıp para kazanacaksın. Eline geçen para ile yeni araziler ve tavşanlar alarak köyün en zengin adamı olacaksın. Sonra göz koyduğun Sarah ile evleneceksin ve çocukların olacak.

    Tavşan ticareti ile sen çok zenginleşirken çocukların büyüyecek. İşte o zaman nehir taşacak ve her şeyini kaybedeceksin, topraklarını sel alıp götürecek, tavşanların boğulacak, eşin bunu tahmin edemediğin için seni terk edecek, çocukların bile görüşmek istemeyecek seninle, sonunda kendini içkiye vereceksin ve meteliksiz bir dilenci olup çıkacaksın. Moshe, ben hiçbir şey anlamadım, hani bana "alternatif" ne demek onu anlatacaktın, diye karşılık verir. Haham şöyle cevaplar: "Alternatif nedir biliyor musun Moshe? Alternatif ÖRDEK'tir."

    -Yves, Abazya Daması'nın kurallarına benzerlik taşıyan bir roman yazmak istiyordu.

    -...yazarların metinleri hakkındaki bilgisi ne kadar azsa, o kadar coşup verip veriştiriyor; sonraları onları hakkıyla okuduğunda, ettiği budalaca sözlerin her birisi için biraz daha fazla kızaracak ve bu küstahlığına kimsenin ses çıkarmamış olmasına şaşırıp kalacaktı.

    -Onca yıllık deneyimleri onu en önemli şeyin kullanılan DİL olduğuna inandırdı; dikkatli bir insan hayatı yaşayarak öğrenmek yerine, iyi bir YAZARIN ellerinden her zaman daha fazla ve daha çabuk öğrenebilirdi.

    -Öğrendiklerinin büyük bölümünü unutuyor; kafasında kalanlar sıklıkla küçük anekdotlar oluyor. Ama zaten birçokları için BİLMEK, anekdotları arka arkaya dizmek değilse nedir?

    -Felsefe ÖLÜMÜ EVCİLLEŞTİRMEYE çalışadursun...

    -..."RENKLİ BİR ARKADAŞLIK", renksiz bir AŞKTAN daha güzel geliyor kulağa.

    -Ödenecek bir BEDEL her zaman vardır.

    -(kalabalığa konuşurken) Salondakileri arkana almak istiyorsan, onları ara ara eğlendir ve Flaubert'ten alıntı yap, sanki önemsiz bir şeymiş gibi ama hep doğru zamanda; doğal gözükmesi için çok çalışmalısın. Ve hiçbir zaman bir oturumda bir yazardan iki defa yararlanmaya kalkma; aynı şeyleri ısıtıp ısıtıp önlerine koyduğunu iddia etmekten büyük haz duyacaklardır. Bir esprinin ardından, hiçbir zaman ona geri dönüş yapma. Ara da verme, en kötü bir yudum su iç.

    -Aslında kimseyi sevmeyiz, yalnızca niteliklerin kendilerini severiz (Pascal'dan).

    -Bir adamı terk ettiğinde, açıklayacak neyin olabilir ki?

    -IŞIK SAÇAN BAZI YAPITLAR vardır ki bizlerin boyun eğdiği zavallı yaşamlarımızdan utanç duymamızı sağlarlar, daha makul ve daha eksiksiz bir hayat yaşamamız için adeta yalvarırlar; öylesine güçlü yapıtlardır ki bunlar bizlere cesaret aşılarlar, o YENİ YAŞAMA TEŞEBBÜS ETMEMİZ İÇİN KIVILCIMLAR YAKARLAR.

    -ARZU, basit açıklamalara geçit vermez. Bir kedi farenin peşinde koşuyorsa, yalnızca farenin molekülleri değildir kedinin moleküllerini çeken.

    -Anna'yla görüştüğünde duyduğu HAZZIN GETİRDİĞİ UYUŞMA HİSSİnin tadını çıkarıyordu. Şayet bir randevusu, bir yemek sözü varsa işi ya da migreni bahane edip iptal ediyordu. Kulaklarında yankılanan notayı kimsenin unutturmasını, Anna'yla buluşmanın onu boyadığı renk tonunu kimsenin değiştirmesini istemiyordu.

    -"Genel kayıtsızlık nedeniyle küçük bir yayınevinden okumaya değmez bir kitap yayımladım" diyebilmek için, "KÜÇÜK BİR YAYINEVİ" adında bir yayınevinin, "GENEL KAYITSIZLIK" serisinden yayımlayacağı, adı "OKUMAYA DEĞMEZ BİR KİTAP" olan bir kitap yazmak isterdim.

    -Hayatımın en güzel günü geçmişimde kalmış olabilir.

    -Stan beni bir ANNE yaptı, Yves ise bir KADIN.

    -Bazen bizim dilimizde konuşan ve yabancı olmayan insanlara nazaran, yabancı dilde konuşan bazı yabancıları kendimize DAHA YAKIN hissedebiliriz.

    -Bir ayrılık hiçbir zaman yeni biriyle tanışmadan gerçekleşmemiştir.

    -Anna, bazen hayatındaki adamı değiştirmek, hiçbir şeyi değiştirmek olabilir.

    -Bir efsaneye göre Şostakoviç'in kafatasına saplanan bir şarapnel parçası, onun sadece kafasını belirli şekilde eğdiğinde müzik duymasına yol açmış. Sen benim Şostakoviç'in kafatasına saplanan ŞARAPNEL PARÇAMSIN.