Herkesin kıyameti kendine koptuğundan ve herkesin yangını kendini yaktığından, içinde olduğunuz karanlığın ne kadar koyu olduğunu kimse göremez. Geçer derler sadece bilmiş bir tavırla, geçer merak etme. Doğrudur söyledikleri, gerçekten de geçer ama ancak sen tek başına, o karanlıkta yeterince uzun süre yürüdükten sonra.
Diğer Hande Altaylı Sözleri ve Alıntıları
- '' Hadi söyle ama, çok mu asıksın?''
Narin kızardı, önüne baktı. '' Dünyada ondan yakışıklısı var mi deseler yok derim. Dünyada en çok ne istersin deseler, onu isterim derim. Onu vereceğiz ama üç gün sonra öleceksin deseler, onda peki derim. '' dedi. '' Sen söyle artık, az mi aşığım, çok mu aşığım...'' - "Biliyor musun," dedi Fırat, "galiba aşk birini unutamamak değil, onu her gördüğünde yeniden hatırlamak. Kaç yıl geçerse geçsin, her karşıma çıktığında aynı şekilde hissetmek."
- Ne maçın başladığını farketti ne de Mehmet'in sahaya çıkışını gördü. O gün Yaslıhan stadyumunda,ayazın ayazında dişleri birbirine çarparken hakem düdük çaldı,insanlar bağırıp çağırdı; top kornere,auta,taca çıktı; fileler havalandı;futbolcular kapıştı ve NARİN AŞIK OLDU...
- '' Hatıralarımız yıkılıyor... ''
'' Evet,'' dedi Fırat ve Narin'e baktı. '' Hatıralarımızı yıkıyorlar. '' Sesi kederli çıkıyordu.
Kahperengi- Hande Altaylı - Bazen başladığın yere dönebilmek için dünyayı dolaşman gerekiyordu.
- Sevdiğin birinden ayrılınca zamanla acın geçer derler ya, o yalan.
Bazen geçmiyor, bir gram bile azalmıyor,
İlk gününde nasılsa öyle kalıyor.
Kocaman bir delik kalbinin orta yerinde duruyor ve sen onunla yaşayıp gidiyorsun. - Sevdiğin birinden ayrılınca zamanla acın geçer derler ya, o yalan.
Bazen geçmiyor, bir gram bile azalmıyor,
İlk gününde nasılsa öyle kalıyor.
Kocaman bir delik kalbinin orta yerinde duruyor ve sen onunla yaşayıp gidiyorsun. - Herkesin kıyameti kendine koptuğundan ve herkesin yangını kendini yaktığından, içinde olduğunuz karanlığın ne kadar koyu olduğunu kimse göremez. Geçer derler sadece bilmiş bir tavırla, geçer merak etme. Doğrudur söyledikleri, gerçekten de geçer ama ancak sen tek başına, o karanlıkta yeterince uzun süre yürüdükten sonra.
- Kabuslar sadece rüyalarda olmuyordu, en korkunçlarını gözleri açıkken yaşıyordu insan; çünkü hayatın hayal gücü, insan beynininkinden çok daha kuvvetli ve acımasızdı.
- Bazen başladığın yere dönebilmek için dünyayı dolaşman gerekiyordu.