Mescid-i Nebevî, Peygamber Efendimiz'in ifadesiyle, ibadet ve ziyaret maksadıyla yolculuk yapmaya değer üç mescidden biridir.

Mescid-i Nebevî, Peygamber Efendimiz'in ifadesiyle, ibadet ve ziyaret maksadıyla yolculuk yapmaya değer üç mescidden biridir.

Rasulullah'ın peygamber olarak gönderildiği günden itibaren kıyamete kadar gelen bütün insanlar O'nun ümmetidir. Bunların bir kısmı O'nun davetini kabul etmiş, bir kısmı da etmemiştir. Kabul edenlere Ümmet-i İcâbe, etmeyenlere Ümmet-i Gayr-i İcâbe denir.

Günümüzde ailenin erozyona uğramasının en mühim sebeplerinin başında "kadının erkekleşmesi, erkeğin de kadınlaşması" gelir.

"-Ebû Hâzim! Bize ne oluyor ki, ölümden hoşlanmıyoruz?" diye sordu.
Ebû Hâzim:
"-Nefsânî arzularınıza aldandınız, dünyayı mâmur edip ahireti harâb ettiniz. Bu sebeple mâmur bir yerden harâbe bir yere geçmek hoşunuza gitmiyor." karşılığını verdi.

Fudayl bin Iyâz -rahmetullahi aleyh- şöyle der:
-Şayet bir amel ihlasla yapılır da şartları yerine getirilmez, doğru bir şekilde yapılmazsa kabul edilmez. Doğru olur, ancak ihlâslı olmazsa yine kabul edilmez. Hem ihlâslı hem de zâhirî şartları yerine getirilinceye kadar kabul edilmez. İhlâs, onun yalnızca Allah Teâlâ için yapılması, doğru olması da Sünnet-i Seniyye üzere işlenmesidir.

Yunus Emre Hazretleri der ki:
Ak sakallı pîr hoca,
Bilemez hâli nice,
Emek yimesün hacca,
Bir gönül yıkar ise...

Eğitim, zorluklar karşısında şikayeti unutma sanatıdır. Tahammülsüzlük ve şikayetin başladığı yerde eğitim biter.

Hasan-ı Basrî Hazretleri;
"Eğer illa dedikodu yapacaksan, anne-babanın dedikodusunu yap!.. Ahirette en azından sevabın onlara gitmiş olur ve onların günahını yüklenirsin!.." buyurmuştur.

Sür çıkar ağyârı dilden tâ tecellî ede Hak,
Pâdişah girmez saraya hâne mâmûr olmadan.