Fakat zaman denen illet hep aynı düzende geçip gitmezdi. Zamanın bazen durması, işlerin durduk yere sarpa sarması, o sonsuz gibi görünen akışın bir yerde kesilmesi gerekirdi. Nihayet, onca vakit zamanın o çok kıymetli kanatları altında bir gün bile gıkını çıkarmadan ömür tüketen yaşlı kadına günün birinde nedenini kimselerin bilemediği bir hal oldu.
Diğer Kemal Varol Sözleri ve Alıntıları
- Çünkü ağlarken, gözyaşı değil, aslında hatıra döker herkes!
- Eğer bir yeriniz acıyorsa, onu dindirmenin yegâne yolu o acıyı başka bir acıyla değiştirmekti belki de.
- Savaşın en kötü tarafı, bir zaman sonra kimin haklı olduğunu unutturmasıydı.
- Fakat zaman denen illet hep aynı düzende geçip gitmezdi. Zamanın bazen durması, işlerin durduk yere sarpa sarması, o sonsuz gibi görünen akışın bir yerde kesilmesi gerekirdi. Nihayet, onca vakit zamanın o çok kıymetli kanatları altında bir gün bile gıkını çıkarmadan ömür tüketen yaşlı kadına günün birinde nedenini kimselerin bilemediği bir hal oldu.
- Baş yastığı başın derdini bilmezmiş.
- Dünya ölümlü, gün akşamlıydı.
- Ah, herkesin ömrünü hikâye ederken kendi ömrüne bir cümle kuramamış olan ben! Uzanmış yatıyorsun kelimelerin arasında.
- Ama herkesi ağlatırken ben hiç ağlamıyorum aslında. Ağlayan ben değilim, harfler! Bak Heves Ali, elli yıl geçti üzerinden ama adındaki bütün harfler ağlıyor hâlâ.
- Yüzüne bakmadım. Gözlerim arkasına bastığın ayakkabılarında kaldı. Ayakkabıların sanki toprağa değil, kalbime bastı. Yüzüne kimbilir ne zaman sonra bakabildim. Konuşamadım. Bunca zaman nerede olduğunu, neden aramadığını, haber yollamadığını soramadım. Bazı aşklara soru sorulmazdı çünkü.
- İçimde bir türkü, elli yıldır susmak bilmedi.