Hasan İzzettin Dinamo, Ulusal Kurtuluş Savaşı yıllarını en fazla yokluk ve kimsesizlik içinde geçiren yazarlarımızdandır. Savaş ve Açlar, bir ailenin yaşayabileceği en zor koşullardaki var olma mücadelesinin, savaşın etkisiyle, nasıl drama dönüştüğünü, nasıl dağılma ve yok olma sürecine girdiğini anlatan, çarpıcı ve bir o kadar da etkileyici bir roman.

Biz zorluklarla boğuşmasını öğrenmişiz.İnsanı adam eden zorluklardır.Bu zorluklar bize başkasına,kendimizden daha aşağılara acımasını da öğretti.

. . . Hepsi yorgundu.Şu sıralar düşünmek , konuşmaktan daha kolay , rahattı.her üçü de bu çetin yaşayışın tatlı yanından tutmuş düşünüyordu.bu , çetin günlerin , saatlerin cehenneminden geçici bir kaçıştı.çok gerekliydi de.Yoksul insanları dinlendiren biricik içkiydi bu.

'' Hey gidi zalum felek , dedi , kimine kavun yedirur kimine kelek.

Bütün yaşayışı boyunca veba gibi kaçındığı iki nesneden biri kumar , öbürü içkiydi.Bu iki afetin yoksullukla birleşince ne korkunç aile yangınları çıkardığını görgüleriyle biliyordu.

Hayvana yemek değil su bile veremez olduk.Böyle bir evde kedi değil sıçan bile barınmaz

Birinci dünya savaşı sırasında bir ailenin korkunç umutsuz ve açılar dolu yaşamı.

Yinede iki gün aç bir gün tok günlerini sürdürüp götürüyorlardı.