"Denedim. Pes etmeden önce, hiç olmazsa denedim. Bu kadarı da yeter."

"Denedim. Pes etmeden önce, hiç olmazsa denedim. Bu kadarı da yeter."

Tavuklar aralarından birinin üzerinde kan gördüler mi başına üşüşüp gaga atmaya başlarlar. Sonunda tavuğu paramparça ederler gagalarıyla. Kavga sırasında kan, biriksne daha bulaşır. İlk zavallının işi bitince, sıra onlara gelir. Bu kez kanlanan üç-dört tavuk daha çıkar. Diğerleri onlar saldırır. Bir-iki saat içinde bir kümes dolusu tavuğun öldüğünü görmüşümdür. İnsanı tir tir titreten bir manzaradır. Buna engel omanın bir yolu var. O da tavukların gözlerini bağlamak. Kanı görmemelerini sağlamak.

Bir seçim yapmalısın: Ya ne kadar acı verici olursa olsun kendini sıkıp siste önünde beliren şeylere bakacaksın ya da kendini rahat bırakıp kaybolacaksın.

Yönetimdeki piçler seni alt eder. Karşı koyamazsın. Tek yapılacak şey, her şeyi boktan dünyanın suratına kusmaktır, hepsini..

?Denedim. Pes etmeden önce, hiç olmazsa denedim. Bu kadarı da yeter.?

Üstu?ne u?stu?ne gelen, sana du?nyayı zindan etmeye çalışan kişilerin karşısında gu?lu?p so?ylemek, onları çileden çıkarır.

Çekilin şo?yle yana. Olan gu?cu?mu? harcarken bazen çevremdeki oksijeni de tu?ketirim; yanımdakiler havasızlıktan ölür. Çekilin. Kadınları, çocukları bir yana alın.

''Konuşmayın, oksijenimi tüketiyorsunuz.''

İnsanları bo?ylesine sabırsız kılanın ne oldug?unu anlamıyorum. ölmek istiyorsa, bu?tu?n yapacağı yalnızca beklemekti...