Binbaşım, bu delikanlı Teğmen İhsan.. Doktor - AlıntıSöz

Binbaşım, bu delikanlı Teğmen İhsan.. Doktor Hasan azarladı: Merasimi bırak. İhsan'a döndü: Ne istiyorsun? Buradaki askerlerimizden biri hastalanırsa, hastaneye siz sevk ediyorsunuz değil mi? Evet ama sana ne? Nasıl sevk ediyorsunuz? Doktorun yüzü morarmaya başladı: Allah Allah! Adam beni sorguya çekiyor. Yazıyorum, gidiyor. İngiliz Komutan onaylamadan mı? O onaylamadan, burada yaprak bile kımıldamaz. Yüzbaşıya, Bu ne şaşkoloz adam diye homurdandı. İhsan duymazlıktan geldi: Binbaşım, siz her gün, birkaç askeri, veba veya kolera şüphesi ile hastaneye sevk etseniz, ne olur? Ne olacak, kıyamet kopar! Birden ayıldı: Yoksa senin niyetin, bulaşıcı hastalık korkusuyla İngilizleri Selimiye'den kaçırtmak mı? Evet. Buraya gelmeden başhekimle konuştum, Haydarpaşa Hastanesi, istediğimiz gibi rapor verecek. Doktor gözlerini kıstı: Sonra da depolarda ne var ne yok, toparlayıp Anadolu'ya mı yollayacaksınız? Hikmetle Hakkı korkuyla bakıştılar. Haydarpaşa Başhekimi Ziya Bey'den, doktor hakkında bilgi almış olduğu için İhsan sükûnetle, Evet efendim.. dedi, ..yardımcı olmak istemez misiniz? Doktor infilak etti: ''Bir de soruyor sersem! Elbette isterim.'' Elini alnına vurdu: ''Allah kahretsin! Bu kadar basit bir hile neden daha önce benim aklıma gelmedi ? Bir hafta sonra, burada bir tek İngiliz kalırsa, yuh olsun bana. Hazırlığınızı yapın!'' Odadan kapıyı gümleterek çıktı.Hikmet'le Hakkı sevinç içinde teğmene sarıldılar. ''Oldu! Daha 10 dakikamız var. Otur da çay içelim! ''

Diğer Turgut Özakman Sözleri ve Alıntıları