Ben böyle sınıftan sınıfa koşarak ders verme - AlıntıSöz

Ben böyle sınıftan sınıfa koşarak ders vermeye giden resim öğretmenine gerçekten acırdım. Öbür sınıftan bize koşarak gelir, ancak başını bir eğerek selam verme fırsatı bulur ve konuşmaya başlardı: Çocuklar, bugün bir ağaç resmi çizeceğiz. Kara tahtaya yaklaşır, büyük bir yeşil top ve küçük bir kahverengi gövde halince kendi ağacını çizerdi. Elma şekeri biçimindeki o ağaçları düşünün. Yaşamım boyunca ben bu biçimde bir ağacı hiç görmedim. Oysa öğretmen ağacını böyle çizer ve Haydi çocuklar, siz de çizin derdi. Herkes uğraşmaya başlar, resmi çizerdi.

O küçük yaşta bile bir sağduyunuz varsa, kadın öğretmenin sizden ONUN ağacını çizmenizi istediğini sezinlerdiniz. Çünkü çizimde onun ağacına yakınlaştıkça daha iyi notlar alırdınız. Eğer bu durumu daha birinci sınıfta sezinlemişseniz, küçük bir elma şekeri şekli çizer ve öğretmen de, Oh! Bu çok güzel olmuş. Neredeyse Tanrısal bir ağaç! derdi. Oysa sınıftan, bu öğretmenin yaşamında hiç ağaç görmemiş olduğunu anlayacak kadar ağaçları tanıyan öğrenciler de çıkardı. Böyle öğrenciler ağaca tırmanmış, gövdesini kollarıyla sarmış, dalından yere düşmüş ve ağacın yaprakları arasında esen rüzgarın sesini dinlemiş çocuklar olurdu. Bunlar ağacı gerçekten tanır ve elma şekeri olmadığını bilirlerdi! Bu yüzden önce ellerine mor, sarı, turuncu, yeşil ve morumsu kırmızı renkleri alır; sonunda güzel ve farklı bir resim çizip öğretmene verirlerdi. Kadın böyle bir resme bakar bakmaz çocuğa haykırırdı: Beyni arızalı çocuk seni!

Diğer Leo Buscaglia Sözleri ve Alıntıları