Şu anı gelecek endişesi ya da geçmişin sıkıntıları olmaksızın yaşamak.

Tüm bu insanlar, tanımadığım insanlar, hiç tanımamış olduğum insanlar saatlerce, günlerce, yıllarca bir tedaviyi bulmak için çalışıyorlar. Ve bu araştırma hayır kuruluşları tarafından finanse edilmiş. Gercekten melekler var, bir gün hiç görmedikleri bir kişinin bebeği tedavi olsun diye beyaz laboratuvar önlükleri ve tüvit etekleri içinde çalışan, eğlence koşusu ve kek satışı organize eden, kovalarını sallayan insan melekler.

Siren yirmi birinci yüzyıl süvarilerinin sesidir.

Senin öldüğünü ne zaman anlamıştım? Bir sedyenin terk edilmiş tuvalet binasından çıkarıldığını gördüm. Sedyenin üzerinde bir ceset torbası vardı. Ona doğru gittim. Saçının bir tutamı fermuara takılmıştı. İşte o zaman anladım.

Zaman artık benim için bir şey ifade etmiyordu. Genellikle zaman her şeyi değiştirir ve her şeyi etkiler fakat sevdiğiniz biri öldüğünde zaman bunu değiştirmez, hiçbir zaman süresi bunu değiştirmeyecek, bu yüzden zamanın herhangi bir önemi kalmıyor.

"Burada olmalıydı. Şimdi. Hayatta olmalıydı."
Bu beş kelime senin özetin.

O zaman sana ne hakkında nasihat veriyordum? Bir çok şeyden biri olabilir; önemli olan, ben ablalığı hep bir meslek olarak gördüm, bana çok uygun bir meslek. Seni bulmaya gelirken, seni bulacağım için, (sana göz kulak olmak görev tanımımın önemli bir parçası), aklını başına toplaması gereken, uçarı, sorumsuz, kardeşini azarlayan üstün, olgun abla senaryosu her zamanki gibi içimi rahatlatıyordu.

Kayboldun. Seni bulmaya geliyorum...KARDEŞİM....

Annem sen doğana kadar pek fazla konuşmadığımı söylemişti, ardından konuşacak bir kardeşim olunca hiç susmadığımı...

Genellikle zaman her şeyi değiştirir ve her şeyi etkiler fakat sevdiğiniz biri öldüğünde zaman bunu değiştirmez, hiçbir zaman süresi bunu değiştirmeyecek, bu yüzden zamanın herhangi bir önemi kalmıyor...