?? Allah (c), Peygamber?e (s) şöyle diyor: ?De ki: Ey kâfirler- Bu ayetin geçtiği Kâfirûn suresindeki tekrara ve Peygamber?e (s) söylemesi emredilen ?Ben sizin taptıklarınıza tapmam!?ayetindeki inceliğe dikkat edin. ?Ben sizin taptıklarınıza tapmam!? ayeti ?Ey Muhammed, sana karşı gelenlere söyle: Ben, siz kâfirlerin ibadet ettiği şeye ibadet etmem!? demektir. Kullanmak istediğim her kelime, bu surede mevcuttur. Bu ayette, ibadet meselesinin karşısında ibadetsizlik değil, ibadet yer almaktadır. Yani Peygamber?in (s) karşısında yer alan kimseler ibadete inanmayan tanrıtanımaz kimseler değildi; bilakis ondan daha çok tanrıya sahiptiler. Görüldüğü gibi tartışmaya konu olan asıl mesele, din meselesi değil tanrı meselesidir. Daha sonra gelen ?Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz? ayeti, anlam bakımından bir önceki ayetin aynısıdır. Bu tür tekrarlarla Kur?an, önemli meseleleri farklı boyutlarıyla tam olarak zihinlere yerleştirmeyi amaçlamaktadır. Bundan dolayıdır ki ?Ben sizin taptıklarınıza tapmam!? ayetinden hemen sonra ?Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz.? ayeti nazil olmuştur. Nihayetinde sure, şöyle bir açıklama ile bitmektedir: ?Sizin dininiz size, benim dinim banadır. Yani din, din ile savaşır.??
Diğer Ali Şeriati Sözleri ve Alıntıları
- Ya parolalar? Liberalizm! Yani duygusuzluk. Demokrasi! Yani "senin nasibini zaten ayırmış olanları seçmek!" Hayat mı? Maddi varoluş.
Ahlakiyat mı? Fırsat kollayıcılık(opportünizm) ve bencillik. Hedef?
Tüketim. Hayat felsefesi? Doğal iştahları doyurmak. Son hedef? Zevk ve eğlence içinde bir hayat. İnanç, ideal, aşk? Varlığın anlamı? Onları da unutuver canım! - (Ali için ) "Toplumsal güç elinde değil iken sükut eden ve güce kavuşunca muhafazakarlaşmayıp aksine devrimcileşen tek insandır"
- " İnsanın eşyadan daha fazla faydalanmasını sağlamak bilimin tek amacı olamaz"
- Ya parolalar? Liberalizm! Yani duygusuzluk. Demokrasi! Yani "senin nasibini zaten ayırmış olanları seçmek!" Hayat mı? Maddi varoluş.
Ahlakiyat mı? Fırsat kollayıcılık(opportünizm) ve bencillik. Hedef?
Tüketim. Hayat felsefesi? Doğal iştahları doyurmak. Son hedef? Zevk ve eğlence içinde bir hayat. İnanç, ideal, aşk? Varlığın anlamı? Onları da unutuver canım! - (Ali için ) "Toplumsal güç elinde değil iken sükut eden ve güce kavuşunca muhafazakarlaşmayıp aksine devrimcileşen tek insandır"
- " İnsanın eşyadan daha fazla faydalanmasını sağlamak bilimin tek amacı olamaz"
- Tarih boyunca başkaları gelip ekmeğini talan etsin diye,açın açlığını hakim kılmak için kurulan,fakirliği üreten ve onun bekçiliğini yapan bir din hakkındaki yargılarımız hiç şüphesiz doğrudur. Ancak nasıl olur da Ebuzer'i yetiştiren din hakkında da aynı şeyi düşünürüz? Ebuzer, İslam'ın o tertemiz, parlak ve mükemmel çehresi; Paygamber'in yetiştirdiği şahsiyet, hiçbir şeyi olmayan Ebuzer. Sahip olduğu her şey bu fabrikanın,bu kitabın ve bu öğretinin ürünüydü. İşte bu dinin inşa ettiği bu kişi şöyle der: ''Evinde yiyecek bir şey olmadığı halde, kılıcını çekip de insanlara saldırmayan kimseye şaşarım!''
- "İrfanî metinlerimiz, ?İslamî ibadet' adıyla elimizde bulunan şekillerle birlikte, toplu olarak bilinçli bir şekilde bize öyle bir egzersiz bağışlıyor ki, bu egzersiz ruhumuzu her günkü yaşam bataklığına düşmekten, tüketim-perestlikten, lüks-perestlik ve alçak rekabetler içerisinde hapsolmaktan kurtarır... Victor Hugo ne diyor: ?Sonsuz küçük, sonsuz büyük karşısında yer alıyor.' Nerede? Namazda!"
- "İbadetten maksat, insanla Allah arasında sürekli devam eden varlıksal birleşme ve bağlılıktır. Allah, anlam, güzellik, hedef, amaç, iman ve bütün insani değerlerimizin kaynağıdır. Onsuz her şey boş, anlamsız, saçma, zelil bir bataklığa düşer. Bugün ibadetin rolü dün ve evvelki günden daha çoktur."
- "Peygamber Mescidi'nin beş-altı kapısı var. İmam namaza durmuş, mescidin tamamı saf tutan cemaatle dolu... Herkes bu namaza bağlanmıştır... Topyekün ümmet eğiliyor, topyekün dalgalanıyor. Bu durum öyle bir gerçeklik yaratıyor ki, hiçbir duygu-düşünce onun yerini tutamaz. Bu harekette bulunan insan, yeryüzündeki bütün İslam varlığıyla dost olduğunu ve uyum içerisinde bulunduğunu hissediyor. Bundan dolayı dünyada ?Biz' duygusuna sahip oluyor."