- Ey Hak tez beni, endişelerden kurtar. Seninle meşgul et de. Sen beni benden kurtar. Ayık bulundukça ben iyi kötü bilirim; İyiyi ve kötüyü beni bilmekten kurtar.
- Can masum ve saf olsa fa, teninden ayrılacak. Mezar başlarımıza, birer kerpiç konacak. Ve başka mezarlara kerpiçler yapmak için; Bizim topraklarımız, kalıplara konacak.
- Söyle! Cihanda günah, işlememiş o kimdir ? Hiç günah işlemeyen, nasıl dunya ehlidir? Bir günahım var diye sen ceza veriyorsun. Söyle seninle benim, aramızda fark nedir ?
- Mey içerek mestliğin, girdabına düşseydim. Halk bana küfür eder, sebebini bilseydim. Keşke her haram olan, insanı mest etse de; Dünyada ayık olan, bir insan görmeseydim.
- Sen iki yüz tuzağı, etrafa kuruyorsun. "Birisine basarsan, öldürürüm" diyorsun. Kurduğun tuzaklarla avını yakalayıp; Öldürüp adını da, günahkâr koyuyorsun.
- Şu cihanın işleri, taklit olsaydı eğer. Her gün bayram olurdu, sevinirdi deliler. Bu beyhude tehditler cihanda yok olursa; Insanlar mutlu olur, hem murada ererler.
- Ben bir aşk kitabının, tek bir mısrası idim. Yüreğinde ateşle, dedi bana bir alim. "Bahtiyardır o kimse, güzel refikası var; Yıl gibidir gecesi, mutlu olsun her daim."
- Dün akşam kâsemi, kaldırıp taşa çarptım. Düşündüm uzun uzun, dedim ki: "Ben ne yaptım? " Kâse bana dedi ki:"Ben de senin gibiydim. Sen de toprak olunca, taşa çarpacak başın."
- Sen ey riyakâr hoca, kin garez saçıyorsun. Durmadan sen bana:"Sen dinsizsin."diyorsun. Saklamam kimliğimi, neysem işte ben oyum. Sen kimsin ki hakkımda, böyle konuşuyorsun?
- Sakın bir dost arama, bu hokkabaz evinde. Bu sözü benden işit, kimseye de söyleme, Derdinle uzlaşan ol, arama dert ortağı; Derman da sendedir, kimseye boyun eğme.