Hayatla ölüm kadar zıt, ama gene hayatla ölüm kadar kopmaz bir bicimde bagliydilar. İnsanoğlunun en şiddetli eylemi olan cinayet bağını koparmaya kimsenin gücü yetmezdi..

ama bunların hepsi edebiyat kahramanı anladığım kadarıyla .dedi uydurma demek istiyordu hayal ürünü kişiler daha iyi ya dedim edebiyat gerçekten daha gerçektir ayrıca günlük hayatta bunlar olmuyor mu sanıyorsun intiharlar cana kıymalar ingiltere kralı edward gibi aşk yüzünden tahttan vazgeçmeler puşkin gibi duelloda öldürülmeler clinton gibi ufak bi macera için hükümeti tehlikeye atmalar oscar wilde gibi hapse düşmeler doğru dedi gülümsedi bu açıdan bakınca çok tehlikeli bir şeymiş aşk

birine aşık olmak uçurumun kenarında gözü bağlı yürümek gibidir sonunu asla bilemezsin ölümde olabilir cinayette intiharda

bu kadar derinden aşık olmayan insanlar kendilerini kıskançlığa kaptırır sevdiğinin bir başak bedenden zevk almasını istemez ama bu aşk ile sahip olmanın birbirine karışmış halidir sahip sevdiği kişi mutlu olacaksa bile bunu başkasıyla yapmasını istemez hatta bu duruma sevdiğinin ölmesini bile tercih eder ama bir de aşkın en yüksek noktası vardır oda nedir biliyor musun kıskanmayı bile unutmak onu mutlu eden her şeyi ve herkesi sevmek o noktada sadece saf aşk kalır

rus kızı votka gibidir tek içilir hiç bir şey istemez ama Türk kızı rakı gibidir yanında meze ister peynir kavun ister ister oğlu ister

bir inek düşün ne dünün anlamı var onun için ne de yarının sabahtan akşama kadar yiyor içiyor sindiriyor dinleniyor yarın yine aynı şeyleri yapıyor o ana bağlı olarak yaşıyor ne hüzün var ne merak ne kaygı ne de can sıkıntısı ona sorsan niye bana mutluluğundan bahsetmiyorsun sana der ki ne söyleyeceğimi hep unutuyorum sonra bu cevabı da unutur ve sessizliğe gömülür

en büyük akıl delinin aklıdır

insanın en kötü yalanı kendine olanıdır

her insan bedenin çürüyeceğini bilir ve bundan korkar ama çoğu insanın ruhu gövdesinden önce çürür nedense bundan kimse korkmaz

bazen insan o kadar eziliyor ki öfke bile duymaz hale geliyor