Akıllı bir adam, " Düşmanlarınızı öldürmeyin!" demişti. " Nasıl olsa ölecekler. Sadece biraz beklemeniz gerekiyor." ( syf 70 )

Bir Çin atasözü de, " Nehrin kıyısında yeteri kadar uzun oturmayı başarabilirsen, bütün düşman cesetlerinin önünden geçtiğini görürsün" der. ( syf 70 )

İnsanlara güvenmeyip, kuşkulu, kapalı, acılaşmış biri olarak yaşamaktansa, yüreğimi açıp üst üste yara almayı tercih ediyorum. ( syf 76 )

Dünyada başarıya ulaşmış " taklit ülke " yoktur. ( syf 90 )

Kıskanmayı bile unutmak. Onu mutlu eden herkesi ve her şeyi sevmek. O noktada sahiplenmek biter, saf aşk kalır.

"Sokakta birisi Sokrates'e hakaret etmiş, bir de tekme atmış. Sokrates hiç aldırmadan yürüyüp gitmiş. Durumu görenler niye bir tepki göstermediğini sormuşlar. O da 'Bir eşek beni ısırsa onu dava mı etmeliyim sizce?' demiş."

"Hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: Unutmak. Eğer unutmak diye bir şey olmasaydı, yaşam da olmazdı. İnsan, unutmadan hayatını sürdüremez. "

"Aşkın, gözü kapalı uçurum kıyısında yürümek olduğunu bilen biri aşık olur mu hiç?" deyip sustum.

"Herkes ve her şey süratle değersizleşiyordu." (sayfa:68)

Türkiye'deki esas önemli kaybın beş on milyar değil, değerler sistemi ve kültür kaybı olduğunu anlayanların sayısı çok az. "Bize biraz gelenek ve insani değer gönderin!" diyebileceğimiz bir IMF de bulunmuyor.