- "Senden çalınabilen bilgi, senin bilgin değildir." (Sayfa: 240)
- zehra bunun nedenini sorunca hadim,olum esitliktir.dedi.mezar ,imparatorla mahkumu,zenginle yoksulu,guzelle cirkini,bilgeyle deliyi esit kilar.bizi de beyazlarla esit kildi.cunku hicbir siyahinin kemikleri siyah degil,bizim kemiklerimiz de sizinkinin renginde .bu yuzden aramizda bir fark kalmadi.mahser gununde dirildigimizde kimse bize ayri bir irk gozuyle bakmayacak,cunku fark goremeyecek.ya kemiklerimiz de siyah olsaydi,dusunebiliyor musunuz?
- Schopenhauer'in dediği gibi: ''Doğa onları türün devam etmesi için kandırmaya uğraşıyor. Aşk denilen şey, çocuk yapmakla sonuçlanması gereken bir kandırmaca mı gerçekten?'' (Sayfa: 19)
- İyi ki bu toplu kirlenmeye katılmayan aydınlık insanlar da yaşıyor bu ülkede. Tek umudumuz onların varlığı ve direnme gücü.
- Abidin Dino'dan gelen bir mektup ise tek kelimeyle müthişti: "Plağı dinledik!"... Ve mektup şöyle bitiyordu: "Ben mutluluğun resmini yapabildim mi bilmem Nazım. Pek emin değilim. Ama Zülfü müziğinde mutluluğu ha yakaladı ha yakalayacak."
- Kaç okyanus geçtim böyle Kaç denizde yitip gittim Kırılmış direkler Yırtık yelkenlerle Kaç seferden yorgun döndüm
- Bir gün Çok bunalırsan Deniz dibinde, yosunlara takılmış gibi soluksuz... Sakın unutma gökyüzüne bakmayı Gökyüzü senindir Gökyüzü herkesindir
- Yaşıyor, öğreniyor, etkileniyor, heyecanlanıyor, değişiyordum...
- Elbette
- Güzel bir şeye bakınca ağlar mı insan? Ağlarmış demek ki dedim. Buna güzellik mi diyeceğiz, başka bir şey mi bilmiyorum ama bu kadarı insan yüreğine ağır geliyor, kaldıramıyorsun. Ona bakarken Mevlana'nın dizeleri gelmişti aklıma: Bu aşka ilahi diyemem korkarım / İnsani diyemem utanırım.