- Uzun uzun vedalaşamam, sızlayan yüreğim uygun değil buna. Kaybedenler ancak böyle veda eder. Sayfa 43
- Kim kaderi aldatabilir mi? Sayfa 47
- Yanılmak ve yargılamak ayrı işlerdir, birbirine karşıt eylemlerdir. Sayfa 48
- Yahudi'nin gözleri yok mu?Yahudi'nin elleri, organları, bedeni, duyguları, sevgileri, tutkuları yok mu? Aynı yiyeceklerle beslenmiyor mu? Silahla yaralanınca aynı acıyı duymuyor mu? Aynı hastalıklara yakalanmıyor mu?Aynı ilaçlarla iyileşmiyor mu? Kışın soğuğunu, yazın sıcağını bir Hristiyan gibi duymaz mıyız? Etimizi kesseniz bizim de kanımız akmaz mı? Gıdıklarsanız gülmez miyiz? Bizi zehirlerseniz ölmez miyiz? Bize haksızlık yaparsanız öcümüzü almayacak mıyız? Her şeyde benzediğimize göre, bunda da benzeyeceğiz elbette. Sayfa 53 (Tüm insanların düşüneceği bir kısım bu bence, her halk ve din için düşünebiliriz, korkmayın.)
- Söyle nerede doğar sevda Gönülde mi, akılda mı? Neyle beslenir o böyle? Sayfa 59
- ''Ruhum bedenimin hükümdarlığını kimsenin boyunduruğuna sokmama izin vermiyor.''
- ''Nasıl ki insan en sevdiği şeyi biraz fazla yese midesi ağzına gelirse, mensubu bulunduğu mezhebin yolundan saptığını anlayınca mezhebini terk ederse, en çok aldanan en çok nefret eden olursa, benim gönlüm de senin aşkına doydu...''
- Öldürmek istemeden insan nefret eder mi? Sayfa 82
- Zorlama yoktur merhametin özünde, cennetten yağan yağmur gibidir. Süzülür gelir aşağıya, yeryüzüne. İki kez kutsanmıştır: Hem verene hem alana rahmettir. (Demek ki neymiş, Arif için din yokmuş. Yani arif insan sadece bir din altında barınmaz. Shakespeare ne de güzel düşünmüş).
- Merhamet göstermezsen nasıl merhamet umabilirsin? Sayfa 82 (Maalesef Shakespeare can, günümüz modası göstermelik merhametler ile verilmeyen ama hep beklenen merhamet arasında bir çizgide ilerliyor).