- Helena
Ah uzun ve yorucu gece bitse,kurtulsam
Doğudan yükselecek ışıkla huzur bulsam
Şu lanetli alaycı takımdan ayrılarak
Atina'ya dönerim bir zavallı olarak
Kederin gözlerini kapatır uyku derler
Acınası varlığımı biraz unutsam yeter. - Git, bir manastıra gir! Ne diye günah çocukları besleyeceksin? Ben doğru adamımdır az çok, yine de öyle şeylerle suçlayabilirim ki kendimi, anam hiç doğurmasa daha iyi ederdi beni. Çok gururluyum, hınçlıyım, tutkuluyum. Bir anda öyle kötülükler geçirebilirim ki kafamdan, ne düşüncem hepsini kavramaya yeter, ne hayal gücüm biçimlendirmeye, ne zamanım gerçekleştirmeye. Ne diye sürünür durur benim gibiler yerle gök arasında? Aşağılık herifleriz hepimiz; inanma hiç birimize, manastıra gir.
- Kadın zaaf demekmiş meğer! sf. 13
- Senin isteğin değil, benim yapabileceğim nedir? sf. 10
- Şu öğütlerimi yaz kafana...
düşüncelerinin ağzı,dili olmayacak;
aşırı hiçbir düşüncenin ardına düşmek yok
teklifsiz ol, bayağı olma;
dostlarının arasında denenmiş olanları
çelik halkalarla bağla yüreğine.
ama her zıpçıktı,acemi çaylak arkadaşı da
el üstünde tutup elini kirletme.
kavga etmekten sakın,ama ettin mi de
öylesine et ki; korksunlar senden.
herkese kulağını ver, sesini verme.
herkese akıl danış, kendi aklını sakla.
kesenin elverdiği kadar giyin,
zengin ama gösterişsiz olsun giydiğin,
sakla vücudunun en güzel yerlerini sevdiğine
ne borç ver, ne de borç al , çünkü borç vermek
çok kez hem paranı yitirmektir hem dostunu,
herşeyden önce de kendi kendinle doğru ol
o zaman , gece gündüze varır gibi,
sen de aldatmaz olursun kimseyi...
sf. 21 - Bir orospudur talih dedikleri. sf. 54
- Evrenin gözbebeği insan, canlıların baş tacı! Ama benim için nedir insan, bu özü toz yaratık? İnsanın tadı yok benim için, kadının da yok... sf. 57
- Melek yüzü, din iman kisvesi takınıp
Şeytanı bile kafese koyabilir insan.
sf. 71 - Var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu!
Düşüncemizin katlanması mı güzel,
Zalim kaderin yumruklarına, oklarına,
Yoksa diretip bela denizlerine kaşı
Dur, yeter! demesi mi?
Ölmek, uyumak sadece! Düşünün ki uyumakla yalnız
Bitebilir bütün acıları yüreğin,
Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
Uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü!
Çünkü o ölüm uykularında,
Sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından,
Ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu.
Bu düşüncedir uzun yaşamayı cehennem eden.
Kim dayanabilir zamanın kırbacına?
Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine,
Sevgisinin kepaze edilmesine,
Kanunların bu kadar yavaş
Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine,
Kötülere kul olmasına iyi insanın
Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken?
Kim ister bütün bunlara katlanmak
Ağır bir hayatın altından inleyip terlemek,
Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa,
O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
Ürkütmese yüreğini?
Bilmediğimiz belalara atılmaktansa
Çektiklerine razı etmese insanı?
Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
Yürekten gelenin doğal rengini.
Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
Yollarını değiştirip bu yüzden,
Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.
sf. 71 - Gerçeği büyütmek ya da küçültmekle bilgisizleri güldürebilirsiniz ama bu bilenleri üzer; oysa bir tek bilgili dost, bilgisiz bütün bir kalabalıktan daha önemli olmalı sizin için. Ah, ben öyle oyuncular gördüm ki sahnede, öyle beğenilen, alkışlanan oyuncular gördüm ki, günaha girmeyeyim ama, değil Hristiyan, değil Müslüman, insan bile değillerdi. Öylesine şişirme, uydurma hallere giriyorlardı ki, dedim bunları tabiatın kaba işçileri yaratmış olmalı, insan yapıyorum derken insanlığın berbat bir kopyasını yapmışlar.
sf. 77