- Nedenini çok iyi biliyorlardı. Bıçağın canlı bir gövdeye inmesi, yaşayan gövdeyi parçalaması korkunçtu da, ondan; kanın akmasına dayanılamazdı da, ondan.
- "Çekip gidemezsin. Kaçamazsın. Bunca zamandır o çok kıymetli ve meraklı kafan imkansıza ulaşmanın bir yolunu aramadı mı? Onu buldun da çünkü sen onun peşindesin, onun için buradasın. Bu doğru cevap mı değil mi bilmiyorsun ama elinde bundan iyisi yok. Ama korkuyorsun."
- Pervical,fare rengindeydi,annesi bile pek hoşlanmamıştı ondan.
- Ağızları kulaklarına varan,kendilerinden geçmiş ikizler,aynı sırıtmayı ikiye bölmüşlerdi sanki.
- En büyük düşünceler en basit olanlardır.
- Bilinen ama söylenemeyenlerin ağırlığı çökmüştü havaya
- Şef olunca düşünmen gerekiyordu,akıllı davranman gerekiyordu.Sorun buydu.Sonra bir fırsat kaçırılıyordu;şef olan hemen karar vermek zorunda kalıyordu.Bu durumlar insanı düşündürüyordu ve düşünce değerli bir şeydi,sonuçlar veren bir şeydi.
- Domuzcuk düşünebiliyordu.O şişko kafası,adım adım ilerleyebiliyordu:Gel gelelim domuzcuk bir şef değildi.Ama o gülünç bedeninde bir beyin vardı.
- Birinden korkunca ondan nefret edersiniz ama boyuna da düşünüp durursunuz onu. Kendi kendinizi aldatırsınız; aslında kötü değildir dersiniz. Ama onu görünce, tıpkı nefes darlığına tutulmuş gibi olursunuz, soluk alamazsınız.
- Eğer bir yüz, üstten ya da alttan ışık aldığına göre değişiyorsa, neydi bir insan yüzü? Her şey neydi?