- Gerçek bir seçim yapan bir an bile suçlu sayamaz kendini.
- Ölmek bir sonuçtur, başlangıç değil.
- Alışkanlıklar yalnız adamın dostudur.
- Adamın yüreği hergün ekmeğim diye titremeli.
- Ben neye sarılacağım? Bir düzene mi? Özü kaçmak olan bir değişime mi?
- Güzellik gölgesizdir, sığınamazsın.
- Bir gün sokakta gidiyormuş,bir çocukla anası da önünden.Çocuk elindeki muzun kabuğunu yere atmış.Anası biraz sonra fark etmiş.Hemen çocuğunu geri yollayıp muz kabuğunu yerden aldırmış.Bir güzel de azarlamış çocuğunu.Bu hikayeyi Hatice Hanım da kaç kez anlattı ilkokulda, çocuklara; Deliller Tepesi'ndeki gecekondulardan gelen çocukların başlarında bit ayıkladıktan sonra.Bizim de adam olmamız için yerlere muz kabuğu atmayan Almanlara benzememiz gerek.Ama nerde?Adam olmayız biz.
- "Şu ya da bu çemberin içine girmemiş, girememiş bir bireyin gebermekten başka hakkı olmadığını anladı."
- Çıplaktık, yürüyorduk, utanmayı öğrenmemizle unutmamız bir olmuştu, çıplaktık, yürüyorduk. Kimin sınava girdiği unutulmuştu, çıplaklık unutturucudur. Biz unutmak için, kaçmak için soyunanlardık, kaçmak için. Oysa hatırlamak için soyunulur, hatırlamak için, yüzyıllardan beri unutulanları hatırlamak için. Neyin olmadığını, neyin olamayacağını hatırlamak için, yeniden başlamaya gücü olmak için, seçim yapmak için, seçim yapabilecek açıklığa kavuşabilmek için. Hayır demek için, evet demek için, başkaldırmak için, yakıp yıkmak için, barış için soyunulur, soyunulur. Tante Rosa daha bir kez olsun bunlar için soyunmadı, bunlar için soyunulabildiğini düşünmedi, görmedi, bilmedi. Tante Rosa bütün kadınca bilmeyişlerin tek adıdır.
- Herkesin sadece bir kez boğulma hakkı vardır. Ya ben; boğul babam boğul, sonra yine de yaşamaya devam eder bul kendini.