- ??Hidâyet kendisine seçtiği yeni forum olan Hindistan'da Pehlevicesini (Orta Farsça) geliştirmeyi ve Pehlevice kimi belgeleri ilk elden okuyup İran'ın geçmişinin anlaşılmasına daha iyi bir katkıda bulunmayı umuyordu. Her şeyden çok, genellikle "İslami" adı verilen kültürel karışımın İranlı ve Arap öğelerini birbirinden ayırmayı istiyordu. İran'da sansür korkusuyla yayımlayamadığı kimi çalışmalarını da yayımlayabilirdi Hindistan'da.??
- ??Hayır, hiç kimse intihar kararına varmaz. İntihar bazılarında birlikte bulunur. Onların yaradılışında mevcuttur ve onun elinden kaçamazlar. İşte bu alın yazısının hakimiyet gücü vardır. İnsana hükmeder. Fakat aynı zamanda bu, benim. Kendi kaderimi kendim yarattım. Şimdi artık elinden kaçamam, kendimden kaçamam. Kısacası ne yapılabilir? Yazgım benden daha güçlü.??
- ??Üç Damla Kan, hanlı yayıncısının da dediği gibi, belki Sâdık Hidâyet'in varlık rüyasını kâbusa çeviren ifritin pençesinden, belki de kendi kalbinden damlamıştır.??
- ??Rukiye Sultan iki yetim çocuğun, Ahmed'le Rebâbe'nin can düşmanı kesildi. Onlara işkence ve eziyet etmekten hiç geri durmadı. İlginç olan şey, Seyyid Cafer'in çocuklarına arka çıkacak yerde, aksine onları üzmekte Rukiye Sultan'a yardımcı olmasıydı. Çünkü Seyyid Cafer dünyaya bir Müslüman daha getirme umuduyla çocuk peydahlayan insanlardandı. Nasıl olsa Allah rızkını verirdi. Ama şimdi çocuklara baktıkça, onların nasıl kendi çocukları olduğuna şaşıyordu. Bütün düşüncesi bu iki fazladan boğazı başından atmak ve Rukiye ile evde baş başa kalmaktı. O zamandan beri Seyyid Ahmed ile Rebâbe kendilerini baba evinde yabancı gibi hissediyorlardı. Yaşamak onlar için dayanılmaz olmuştu. Bu yüzden daha bir bağlanmışlardı birbirlerine.??
- Vaktiyle onların arasına karışmıştım; başkalarını taklit edeyim dedim. Baktım, soytarıya dönmüşüm.
- "Bana benzeyen,görünüşte bendeki ihtiyaçlara,tutkulara,arzulara sahip bu insanlar niçin kırarlar beni?"
- Ne hissetsem,ne görsem,neye değer versem hepsi,baştan sona bir vehim (kuruntu) değil mi,gerçekten hayli farklı bir kuruntu değil mi ?
- "Kızın büyüleyen,iri gözlerini gördüm,insana acı sitemler veriyordu bu gözler."
- Ben muradına kavuşmuş, mutlu bir insanım. Mutlu bir insan; tasavvur etmesi ne kadar zor! Hiç düşünmezdim; ama şimdi ben mutlu biriyim!
- Yaralar vardır hayatta , ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.