- "...Kendimiz iyi olamıyoruz ve başkalarının iyiliğini küçük görmek için onlara reklamcı, hayır dua avcısı, hatta riyakar diyoruz."
- Ben bu dünya da bu kadar güzel gülen güldüğünde de bu kadar güzel olan bir başka insan görmedim...
- Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı? Yaşayışımıza ve etrafımıza şekil vermek arzusuyla dünyaya gelmekten ise hayatın ve muhitin verdiği şekli kolayca alacak kadar boş ve yumuşak olmak daha rahat, daha makul değil miydi?
- Başının içindeki düşünceler tıpkı şu gökyüzündeki seyrek bulutlar gibi daimi bir hareket halinde, şekilsiz ve elle tutulamayacak kadar dağınıktı.
- Acaba şu an da o ne düşünüyor? Herhalde beni değil... Niçin? Onun kafasında bir müddet yaşamak için neleri feda etmem ki? Her şeyi..
- Sen aklıma gelince her şey gülümserdi. Ağaçlar şarkı söyler , rüzgar tatlı eserdi ...
- İnsanlar birbirlerinin maddi yardımlarına ve paralarına değil, sevgilerine ve alakalarına muhtaçtır. Bu olmadıktan sonra, aile sahibi olmanın hakiki ismi, "birtakım yabancılar beslemek"ti.
- Icindeki bütün yikintilara , bütün kederlere rağmen başını yere eğmek istemiyordu. Matemini ortaya vurmadan tek başına yüklenecek ve yeni bir hayata doğru yürüyecek.
- Kaçmak lazım biraz hayattan daha büyük kaçışlara hazırlanmak için.
- Sen bana dünyada başka bir hayatında mevcut olduğunu benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.