- Ona hakikaten dargın değildim; asla kızmıyordum. Sadece müteessirdim. ''Bunun böyle olması lazımdı'' diyordum.
- Demek ki beni bir türlü sevemiyordu. Hakkı vardı.
- Bir kadının bize her şeyini verdiğini zannettiğimiz anda onun hakikatte bize hiçbir şey vermiş olmadığını görmek, bize en yakın olduğunu sandığımız sırada bizden, bütün mesafelerin ötesindeymiş kadar uzak bulunduğunu kabule mecbur olmak acı bir şey.
- O beni birdenbire sessiz ve karanlık dünyamdan ayırmış, ışığa ve sahiden yaşamaya götürmüşü. Bir ruhum bulunduğunu ancak o zaman fark etmiştim. Fakat benim için bundan sonra eski uykuya dönmek imkanı yoktu.
- Bundan sonraki günlerimin ondan ayrı olarak geçeceğini bir türlü kabul edemiyor, bu ihtimali ciddilikten uzak, gülünç, imkansız buluyordum.
- Hiçbir zaman başımı eğip yalvarmaya gidemezdim. Böyle bir şey hem elimden gelmez, hem de bir faydası olmazdı.
- Başımı arkaya atarak gökyüzüne baktım. Saatlerce oturdum.
- Anladım ki, bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş.
- Bu meseleler hakkında en küçük bir imadan her ikimiz de kaçıyorduk.
- Acaba ne zaman uyandı? Yoksa hiç uyumadı mı, diyordum.