- Demek ki insanlar birbirine ancak muayyen bir hadde kadar yaklaşabiliyorlar ve ondan sonra,daha fazla sokulmak için atılan her adım daha çok uzaklaştırıyor
- Hayat ancak bir kere oynanan bir kumardır,ben onu kaybettim...
- Her şeyi içinde boğmaya mecbur olmak,diri diri mezara kapanmaktan başka nedir?
- Kaybedilen en kıymetli eşyanın,servetin,her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor.Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanin içini sızlatıyor.Bunun sebebi herhalde."Bu böyle olmayabilirdi!"düşüncesi, yoksa insan mukadder telâkki ettiği şeyleri kabule her zaman hazır.
- Elimde tuttuğum resmin çizgilerindeki isabet, bunun bir heveskâr elinden çıkmadığını gösteriyordu. Bunu yapan kimsenin uzun seneler resimle uğraşmış olması lazımdı. Burada sadece baktığını sahiden gören bir göz değil, gördüğünü bütün incelikleriyle tespit etmesini bilen bir hüner de vardı. (23)
- Kadın kendini tutmak için çok çalıştı, fakat gözyaşları ondan daha kuvvetli çıktılar ve o bu sefer sessiz sessiz, yaşlarının yarısını içine akıtarak ağladı.
- İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyor. (32)
- Hayatta hiçbir zaman kafamızdaki kadar harikulade şeyler olmayacağını henüz idrak etmemiştim
- İlk andan itibaren tamamıyla başka dünyaların insanları olduğumuzu anladığım halde beni burada tutan ve seni gördüğüm zaman içimi sevinçle dolduran neydi?
- Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı; gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin...