Yalvaran köpek gözleriyle bakıyordu şimdi de bana. Pornografi için herşeyi göze almıştı. Bu bakışı daha önce de görmüştüm ama müstehcen fotoğraflar sattığım günler artık çok gerilerde kalmıştı.
Herhalde Allah'ın her günü bir otobüs koltuğunda oturuyordu. Hatta bir otobüste doğmuş bile olabilirdi; belki de yaşam boyu geçerli olan bir bileti vardı ve öldüğünde tabutunu bir otobüsle mezarlığa götüreceklerdi.
Başkan Roosevelt hakkında konuştuk. O da bir demokrattı. Aslında çok sıkı göğüslerinin olması ve demokrat oluşu, onu benim için mükemmel bir kadın kılıyordu.
Büyükannenizle birlikte on tur atmaktan çok zevk almış ve onun bütün mesafeyi gittiğinden emin olmuş gibi bakıyordu. Daha sonra büyükannenizi bir galonluk kavanozun içinde eve götürebilirdiniz.
Yüz otuz beş kiloluk bir koca, yüz otuz beş kiloluk karısından mallarını talep etti. Kadının aylaklık ettiğini ve yüz otuz beş kiloluk bir otomobil tamircisiyle kırıştırdığını düşünüyordu.
Benden daha kötü durumda olan tek şey ölü bir adamdı.
Hiç de vatan haini değilim çünkü beş yıl önce kendi İkinci Dünya Savaşı'mda, İspanya'da savaştım ve bunun kanıtı olarak kıçımda bir çift kurşun deliğim var.
...dandik bir savaş hikayesi. İnsanlar sana kahramanmışsın gibi bakmıyorlar tabii kıçından vurulduğunu söylediğinde. Seni ciddiye almıyorlar ama artık bu benim sorunum değil. Amerika'nın kalanında başlayan savaş benim için bitmiştir.
Birinci Dünya Savaşı'ndan hemen önce korkunç bir otomobil kazası geçirdi, o hariç herkes ölmüştü. Ölü arkadaşlara ve akrabalara dayalı tarihi kent simgelerine benzeyen derin ruhsal yaralar bırakan otomobil kazalarındandı.
Babasının acı çekmeden öldüğünü söylemenin en iyi yolunu düşünüyordum ama ölümü kelimelerle gizleyemiyorsunuz işte. Her kelimenin sonunda birileri ölüyor.
Necip Fazıl Kısakürek
Tarryn Fisher
Dante Alighieri
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Chris Cleave
Colleen Hoover
William Golding
Muhyiddin İbn Arabi (Ebû Bekir Muhammed b. Ali)
İskender Pala
Doğu Perinçek