- Sanatçı, bilgin, şair hayatlarını bilime ve sanata adayabilmeleri için toplumun kendilerine verdiği izin sayesinde haklı bir ödüle kavuşmuş olurlar. Bu yüzden onlar aslında kendileri için değil, onları yaratan ve başka işlerden azade tutan toplum için çalışırlar. Toplum gerekirse nesirden, dizelerden, müzikten, resimden vazgeçebilir; ayın hareketlerini, kutup yıldızını bilmese de olur, ama barınak ve yiyecek olmadan tek gün yaşayamaz.
- Öyleyse ahlaki kötülük, yani burada bizi ilgilendiren sorun itibariyle toplumdaki düzensizlik, düşünme yetisiyle doğal bir biçimde açıklamaya kavuşuyor. Fakirliğin, suçların, ayaklanmaların, savaşların temelinde hep mülkiyetin ürünü olan koşullardaki eşitsizlik bulunur; koşullardaki eşitsizlik ise egoizmden doğar; egoizm şahsi görüşlerle beslenir, şahsi görüşler ise doğrudan doğruya aklın istibdadından kaynaklanır. İnsanlığın başlangıcında ne suç, ne barbarlık mevcuttu;
sadece toyluk, cehalet ve tecrübesizlik vardı. - Doğrudan şiddete ve kurnazlığa başvurmak eski modadır ve evrensel olarak da mahkûm edilmiştir; fakat henüz hiçbir millet yetenek, çalışma ve sahiplik yoluyla gerçekleştirilen hırsızlıklardan kurtulamamıştır. İşte içtihadın sayısız çelişkilerinin ve bütün vicdani ikilemlerin kaynağı da budur.
- Hukukun gelişimi kendini farklı şekillerde dışa vursa da, mülkiyet biçimlerinin gösterdiği gelişimi takip eder. Her yerde adaletin hırsızlığın peşine düştüğüne ve onu giderek daha dar sınırlar içine hapsettiğine şahit oluyoruz. Bugüne kadar adaletin adaletsizlik, eşitliğin eşitsizlik karşısındaki zaferi içgüdüyle ve salt koşulların zorlamasıyla kazanılabilmiştir; fakat toplumsal varlığımız ya düşünme yeteneğimiz sayesinde son bir zafer kazanacak veyahut da bir başka feodal karmaşaya sürükleneceğiz: Ya aklımızın ürünü bir zafer kazanacağız ya da rezilliğimizin sonucu bir sefalet çukurunu boylayacağız.
- Mülkiyet, yanlış tanrıların sonuncusudur.
- Savaş ilanlarının gerisinde ekonomik nedenler yatar.
- Insanın insanla yönetilmesi,hangi ad altında gizlenirse gizlensin baskıdır.
- Servetin eşitliği olmadan adalet nedir ki? Hileli tartıdaki bir dengedir olsa olsa.
- 1