- Acı ve ızdırabın içinden geçerken kendimizi hazırlayabiliriz - ve hatırla, eğer onlarla yüzleşirken bunu yapabilirsek o ölüm sırasında işe yarayacaktır. Bu nedenle, arayanlar, ızdırabı her zaman buyur ettiler. Bunun başka bir sebebi yok. (...) Yani ne zaman acı içinde olsan onu bir fırsat olarak al. Onun tamamen farkında ol, harika bir deneyim yaşayacaksın.(s.151)
- Öğrenilecek en büyük şey, hiçbir şeye tutunmamaktır: aşkına, neşene, bedenine veya sağlığına. Her şeyden keyif al -sağlığından, bedeninden, aşkından, kadınından veya erkeğinden- ama tutunma. Ellerini açık tut, yumruk olma. Bir yumruk haline gelirsen rüzgarlara, yağmura, güneşe, aya ve varoluşun kendisine kapanırsın -bu, yaşamanın en çirkin yoludur. Bu, senin etrafında mezar yaratıyor. Öyle olduğunda varoluşun penceresizdir. Kendini boğuyorsun çünkü kendin için güvenlik ve koruma yarattığını sanıyorsun.(s.183)
- Zihin bir hastalıktır. Ve o hastalığın adı nedir? Adı Aristo'dur veya gerçekten bir hastalık ismi gibi gözükmesini istiyorsan bir kelime uydurabilirsin: aritotilities. O zaman tam bir hastalık gibi gözükür. Aristo neden hastalıktır? Çünkü Aristo; "Ya bu, Ya o. Seç!" der. Ve seçim zihnin bir işlevidir; zihin seçimsiz kalamaz. Seç ve tuzağa düştün çünkü ne zaman seçsen, başka bir şeyin karşısında olan bir şeyi seçeceksin. Eğer bir şeyin yanındaysan başka bir şeyin karşısında olman gerekir, sadece onun yanında olamazsın, sadece diğerinin karşısında olamazsın. Ne zaman "yanında" kelimesi devreye girse, "karşısında" kelimesi de bir gölge gibi takip eder. Gizliden gizliye veya açıkça ne zaman "karşısında" mevcutsa, "yanında" mevcut olmak zorundadır.
- Yaşam nefes almakla başlar ve nefes vermekle son bulur. Nefes aldığın her an yeniden doğuyorsun; nefes verdiğin her an ölüsün çünkü nefes, yaşamdır.
- Gerçek değiştirilemez; sadece hayalin parçalanacak ve sonra da incinmiş hissedeceksin. Gerçekliği dinlemiyorsun. Hiç kimse, senin hayalini yerine getirmek için burada değil. Herkes kendi kaderini, kendi gerçekliğini yerine getirmek için burada.
- Burada hiç kimse diğerleri yüzünden ıstırap içinde değil. Anlayışsızlığın veya yanlış anlaman yüzünden ıstırap içindesin.
- Savaştığında diğerinin egosunu güçlendirirsin ve bu bir kısır döngüdür.
- Bilinçli değilsin. Bilinçliliğin günlük işlerde, günlük rutinde tüketilmiş o kadar küçük bir parça ki. Ofise ulaşacak kadar ve yolda bir kaza yapmadan eve dönecek kadar bilinçlisin. Fakat kayayı hissedemiyorsun, ağacı hissedemiyorsun.
- Yerken, basitçe ye. Onunla ol. Yürürken, basitçe yürü, orada ol. Önden gitme, oraya buraya zıplama. Zihin her zaman ya önden gider ya da geride kalır. Anla birlikte kal.
- Bu dünyayı terk edersen, onu terk edemeyeceksin. Nereye gitsen, aynı dünyayı tekrar yaratacaksın çünkü dünya sürekli olarak senden meydana geliyor, tıpkı yaprakların ağaçtan meydana gelmesi gibi.