- ''Hiç kimsenin ilgisine ihtiyaç duymadığın gün olgunlaşırsın, Hiç kimseden beklentiye girmediğin gün yara almazsın. Hiç kimseye bağımlı kalmazsan kazanırsın..''
- Kalbe vurma.
- Sessizlik kişinin uyandığı yerdir ve gürültülü zihin ise kişinin uyuya kaldığı yerdir. Eğer zihnin gevezelik etmeye devam ederse uyuyorsun. Sessizce otururken zihin kaybolursa ve sen kuşların gevezeliklerini duyabilirsen ve içerde zihinsizsen; bir sessizlik.. o zaman farkındalık içinde yükselir. O dışardan gelmez, o içinden yükselir, içinde gelişir. Aksi halde unutma: Uyuyorsun
- Yoga varoluşsaldır, deneyimseldir, deneyseldir. İnanç gerekmez, sadece denemeye cesaret gerekir. S. 8
- Yoga, hayale dalmayan bir zihne erişme yöntemidir. S. 8
- Derin bir illüzyonda yaşıyoruz; umudun, geleceğin ve yarının illüzyonunda. S. 8
- Kötülüğü bile ayıplama... Kötülüğü çok fazla ayıplarsan, kötülüğe çok fazla dikkatini verir, gittikçe kötülüğe alışırsın. "Şu yanlış, bu yanlış." dersen, yanlış olana çok fazla dikkatini verir, zamanla yanlışa bağımlı olursun. Herhangi bir şeye çok fazla dikkatini verirsen hipnotize olursun. Ve neyi ayıplıyorsan ona teslim olursun, çünkü bu bir cazibe, derinlerde bir yerde cazibe haline gelir. S. 141
- Zihin ya negatiftir ya da pozitif; mutlu, mutsuz, sevgi dolu, nefret dolu; kızgın, merhametli, gün ve gece, doğum ve ölüm - tüm bunlar zihne aittir. Ama sen zihne ait değilsin. Sen onun ötesindesin - zihninin içine kapatılmış, ama onun ötesinde. Aydınlanma, zihnin aydınlanması değildir. Senin aydınlanmandır. "Ben zihin değilim." gerçeğinin farkına varmaktır aydınlanmak. Negatif kalırsan, zihnin vadi kısmında kalırsın. Pozitifsen, zihnin doruk kısmına ulaşırsın. Ama hiçbiri varlığının zihinsel düzlüğünü aşmaz: İkisini de bırak. S. 148
- Zihin gittikten sonra ikinci bir kavrayış daha gelişir: Düşüncelerin senin olmadığını görebilirsin. Tabii ki gelirler ve kimi zaman bir süreliğine içinde dinlenip, sonra giderler. Sen onlar için bir dinlenme yeri olabilirsin, ama onlar senin içinde meydana gelmezler. Hiç tek bir düşüncenin bile senden doğmadığını fark ettin mi? Tek bir düşünce bile senin varlığından meydana gelmemiştir. Daima dışarıdan gelirler. Sana ait değildirler. Köksüz, evsiz etrafta dolaşıp dururlar. Bazen içinde dinlenirler, hepsi bu. Tıpkı bir bulutun bir tepenin üzerinde dinlenmesi gibi. Sonra kendiliklerinden yine harekete geçerler, senin hiçbir şey yapman gerekmez. Sadece izlersen, kontrolü ele geçirirsin. S. 159
- Bütün kişiliklerinden vazgeç ve sadece doğal ol; o zaman merkeze doğru uçabilirsin. S. 163