- Allah belanızı versin. Oku albayım oku. Bizde herkese yetecek kadar utanç var.
- Bütün büyük yazarlar satırlar arasındaki birikiüçleri güzelce eriten adamlardır.
- Biz köylüleri çok severiz. Şehre gelirlerse onlardan kapıcı ve amele yaparız.
- BİLGE :Seni anlıyorum Hikmet , diyebilirdi. HİKMET : Seni seviyorum Bilge , diyebilseydi.
- Seyirciler çağında yaşıyoruz albayım.
- Öyle saçmalanır ki burda, sevmeden edemezsin.
- Biliyorum, kendi derdimle çok ilgilendigimi söyleyeceksiniz. Daha önce de söylediler. Elimi kolumu , insanların en alıngan taraflarına çarpıyormuşum; bana çarpılınca bağırıyormuşum.
- Ciddi adamlar her yere gidebilirler. Onların hayat pasosu vardır :Gösterirler giderler. Kimse yadırgamaz onları. Onların kimseye ihtiyaçları yoktur ; gene de yalnız kaldıkları görülmemiştir. Anneleri-babaları-teyzeleri-amcaları-altıaydabir sevgilileri-haklısınızbeyefendileri vardır onların. (Isterlerse beni bile görürler. ) Benim bütün bunlarım öldü.
- "..hepiniz dünya çapındaydınız.Devler savaşı yapıyordunuz. Herkesin gözüne bakmak zorunda olduğumu sanıyordum. Savaş bitsin istiyordum ; fakat, anlaşmaya hiç niyetiniz yoktu. Sizleri izlemekten yorulmuştum. Acaba şimdi ne yapacak ? Bu söze kızdı mı ? Düşünür dururdum. Sonra kendimi teselli ederdim:Onlar kendi başarının çaresine bakarlar. Oyunlarınızı seyreden saf bir seyirci gibiydim " Durdu. "Sen oyun sever misin Bilge ? "
- Biz her şeye hayret eden bir millet olduğumuz için albayım , sevinç ve şaşkınlıkla ellerimizi çırpıyoruz. Zaten biz her zaman alkışlarız . Beğensek de beğenmesek de, oyumuzu versek de vermesek de , her şeyi oyun sandığımız için durmadan ellerimizi çırparız. Ruhbilimciler de öyle söylüyor:Çocuk kalmak iyiymiş. Biz de kaldık albayım ; medeniyet bizi bozamadı.