- Bu yalnızlık denilen belâ olmasaydı, insanların çoğu evlenmezdi
- Ben iç dünyama dönüyorum.Orada hayal kırıklığına yer yok.
syf 425 - Selim: Benim için kapı kapı dolaşma yetkisini sana kim veriyor Turgut?
Turgut: Ruhsatsız çalışıyorum Selim. Onun içinde bir sonuca varamıyorum... - Her raftan bir örnek aldı.Sizlere nasıl davranıyorlar bu evde , diye sordu kitaplara. Tozlarınız alınmıyor, sayfalarınızın kenarları sararmış, dedi onlara. Size iyi bakmıyorlar, dedi. Evin, eşyanın hatırını sormak gelmedi aklına. Yalnız kitapları okşayıcı gözlerle inceledi... syf 361
- Onu harika çocuk bulmalarından şikayetçiydi:' Şımarıyorum sonra öyle aptalca bir söz ediyorum ki hepimiz pişman oluyoruz .Oysa ben hiç yanlışlık yapmak istemiyorum. Yüzde yüz saf bir harika çocuk olmak istiyorum.. Çünkü yüzde yüz saf olan bir şey kendinin aynıdır. Bende kendim gibi olmak istiyorum... syf 360
- Tabiat , sırlarını bakmasını bilene açıklarmış. Yorulmadan, bıkmadan, görünüşe kapılmadan bakmalıyım ben de. Yenilgilerden usanmamalıyım... syf 349
- Aslında erkeklerin zayıflıklarını göstererek, kadınlara vermeleri gereken sürekli güveni sarsmamaları gerektiğini içgüdüsüyle biliyordu. Fakat, yuvanın bütünlüğüne zarar vermeyen küçük bir zayıflıktı bu gevşeme. Yazık ki erkekler, şımartıldıkları zaman nerede durmaları gerektiğini çoğu zaman bilemezler. Kadının, bunu hatırlatmasıysa, utanç verici bir uyarmadır onlar için. Ya da bazıları için öyledir. Belki nesli tükenmeye başlayan garip yaratıklardır artık bu çeşit erkekler. İşte biri daha öldü gitti. Turgut?un içinden atamadığı hüzün, belki de bu azalışın hüznüydü. Kendini bırakmaması söylenince de, bu duygudan kurtulamadığı için, tekrar düzelinceye kadar bunu saklaması gerektiğini hissetti utanarak.
- ?Sersem gibiyim. Biraz daha uyusam,? diye düşündü. Yanında yatan karısına baktı: Nermin?in vücudu, yorganın kıvrımları arasında kaybolmuştu; yalnız saçları görünüyordu. Yorgan hafifçe inip kalkmasa, yatakta canlı bir varlık olduğunu anlamak zordu. Belki de gerçekten yoktur; yanımda yatan, bir saç demetinden ibarettir. Yorganın altından elini uzatarak karısının tenine dokundu. Yazık; insanlar düşüncelerimize uygun biçimler almıyor. Karısına sırtını döndü, kolunu yataktan aşağı sarkıttı. Hayat, düşünceleri tutan bir hapishanedir. İnsan, can sıkıcı bir saç demetidir, ben de akılsız bir robotum. Uyuyakaldı.
- Bütün hayatımı, en ince ayrıntısına kadar düşünerek hesapladığım iyiliklerin hayaliyle geçirdim albayım. Artık ne olacaksa olsun istiyorum.
- Benim bu kadar seven ve ikide bir kollarını boynuma saran kadın neden böyle önemsiz bir mesele için beni azarlamıştı? İyi niyetlerle iyi eserler verilemeyeceğini neden hatırlatmıştı? Neden neden neden albayım?