- Eski yaralar, albayım. Sizinle bir savaşım yok.
- Kelimeler, albayım, bazı anlamlara gelmiyor.
- Kazandığı zaferler yüzünden mahvettim onu.
- Onlar yaşıyorlardı, kendilerini yaşıyorlardı. Ben kimdim ya da kimi canlandırıyordum.
- Gerçek, başkalarının bize uygulamaya çalıştığı tatsız bir ölçüdür.
- Yıllardır taşıyorum içimdeki çocuğu; yaşamadığı için büyümedi hiç.
- evlilik bir oyun değil miydi?
- Elimi kolumu insanların en alıngan taraflarına çarpıyormuşum; bana çarpılınca da bağırıyormuşum.
- İşi öylesine şakaya getiririm ki gerçeğin anlamı kalmaz.
- Ciddi adamlar her yere gidebilirler. Onların hayat pasosu vardır: Gösterirler giderler. Kimse yadırgamaz onları. Onların kimseye ihtiyacı yoktur.