- Annem de yerli yersiz şımarttı beni: başka türlü oluşumu yanlış yorumladı.Onun oğlu kimselere benzemiş.Çok duyduk bu sözleri başka annelerden de. Annem sorumludur. Hiçbir şey bilmeseydim, belki yeni baştan öğrenebilirdim.O kadar da saf kalamadım.Artık çok geç. On yedi yaşıma kadar beni yıkadı; bütün imtihanlardan önce, sabahlara kadar anlattığım dersleri dinledi.Yalnız başına çalışma alışkanlığını edinemedim bir türlü. Ruh doktorları da bu satırları okusalar, bilgiç bir tavırla pis pis sırıtırlar. En kötüsü hayır demeyi öğrenemedim.Yemeğe kal, dediler: kaldım.Oysa, kalınmaz. Onlar biraz ısrar ederler; sen biraz nazlanırsın. Sonunda kalkıp gidilir. Her söylenileni ciddiye almak yok mu, şu sözünün eri olmak yok mu; bitirdi, yıktı beni. Kitaplarda büsbütün bozdu ahlakımı.
- Moment adında bir kavram: ne otobüste çıkar karşınıza ne sinemada. Kimse birbirini öldürmez moment yüzünden. Bizim sınıfta biri vardı: Momente inanmıyorum diye tutturmuştu. Ben nefret ediyorum momentten: günümüzü zehir ediyor.
- Genellikle, bu çocuk büyük adam olacak gibi sözler dolaşıyordu ortada. Ne olacağını kimse söyleyemiyordu; fakat büyük olacağı hususunda herkes birleşiyordu.
- Sevgiler, peyda olacak enkazlardan kurtulmak için mi var, yoksa enkazın müsebbibi mi onlar
- Karşılığını bulamadığım bütün sözleri söyleyenlerin hepsi ölmeden rahat edemem, anlıyor musunuz? Yoksa, bütün bu acıları ömrüm boyunca içimde taşırım.
- İçimde bir boşluk var..
- Kurduğum hayaller bir bekar odasının dağınıklığına boğuldu. Düşüncemin duvarlarına resimler asmak istediğim halde bir türlü olmadı.
- Yalnızlığın dinini yayıyordum.
- Çünkü geçmişimden utanıyordum. Çünkü geçmişimde Kamil Beyler, Fatma Hanımlar, Naciye Hanımlar vardı, babam vardı, berber çantası vardı.
- İnsan birbirine benzeyen bütün yaşantılarını kesintisiz sürdürmeli albayım; çok uzun bir gün boyunca, hayatının bütün içkilerini içmeli mesela.