- 'derler ki tarla kuşu bütün gece öttüğü zaman, tarla faresi bütün ihtiyatı elden bırakır ve yuvasından çıkarmış.ve beni deliğimden sen çıkarmıştın.ve sonra bütün hayallerimi yıktın.yönetimi eline aldın.ve sonra birlikte sokakta yürürken, istediğin yerden karşı kaldırıma geçmeğe cesaret ettin.ve önce kelime vardı; sen,önce vitrin vardı dedin.ben konuşurken vitrini seyretme cüretini gösterdin.'
- Dünya bir penceredir; her gelen öldü geçti.
- Öldükten sonra insanların bir yerde buluştuklarını söyleyenlere inanmak isterdim. Yaşarken, ne sıkıcı ve soluk insanlarla birlikte geçiriyoruz ömrümüzü. Hiç olmazsa öldükten sonra, aralarında bulunmaktan zevk alacağımız insanlarla yaşasaydık.
- Bir silgi gibi tükendim ben.Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım: mürekkeple yazmışlar oysa. Ben kurşun kalem silgisiydim. Azaldığımla kaldım.
- Beni kötü yetiştirdiler, Annem de, babam da bana gerekli eğitimi vermediler. Yaşamak için demek istiyorum.Bana yaşamasını öğretmediler.Daha doğrusu bana her şeyin öğrenilerek yaşanılacağını öğrettiler.Yaşanırken öğrenileceğini öğretmediler. Ben de kolayca razı oldum bana öğretilen bu yanlışlara. İnsan, kendi bulurmuş doğru yolu. Ben bulamazdım.Bana, başkalarına gösterdikleri basmakalıp yolları öğrettiler.Başka türlü bir itina ile tutmalıydılar beni. Daha fazla değil. Farklı. Normal bir insan olmaya zorladılar, bana boş yere vakit kaybettirdiler. Olmayınca da, anormal dediler. Ben de kendimi anlamadım: bütün hayatım boyunca normal bir adam olmaya çalıştım.
- Montaigne, kötü davranışlardan,İstemediğiniz için kaçının, diyor: Beceremediğiniz için değil. Beni ne güzel açıklıyor. Ben de diyorum ki: Sayın Montaigne ve sizin gibiler! Canınız cehenneme! Sizin haklı olmanız bana hiçbir şey kazandırmıyor. Köşemde kıvrılıp ölüyorum işte. Siz de sevimli akrabalarım kadar yabancısınız bana. Adınız Marki bilmem ne de olsa...Tabii siz gurur duyuyorsunuz düşüncelerinizden. Diyorsunuz ki, Selim Işık diye bir mesele olmamıştır.Olmayan bir mesele için, düşünce tarihinin insanı yücelten gelişimini bozamayız.Siz, kendini şövalye sanan Don Kişot gibi ilginç de değilsiniz üstelik.Özür dileriz, bizi rahatsız etmeyin. Düşünecek meselelerimiz var. Her gün yüzbinlerce insan ölüyor. Ancak ilginç olaylarla uğraşabiliriz. Next Please!
- kelimeler, albayım, bazı anlamlara gelmiyor.
- Gönlüm geniş ama odalara yerleşecek insan yok ki albayım.
- Kelimeler ihanet ediyor insana.
- Yaşamayı taklit ederek insan ancak yirmi beş yıl kadar yaşar senin gibi. Teklifini kabul edemeyeceğim oğlum.Fakat amcabey, yaşamayı nefes almak gibi rahat sürdürenlerde var. Onlar daha fazla yaşasın.Yaşasınlar inşallah. Beter olsunlar.