- Hiç bir şeyin sonunu iyi getiremem.
- Gerçeği gizleyemezsin. Evet, en münasebetsiz zamanda ortaya çıkar.
- Yalnız insan kendine acır.
- Bizim gibiler ancak oyunlarda ölür, bizim gibiler düşünceleri yüzünden ölmez. Her zaman millet birbirini öldürür. Biz sadece seyrederiz onları.
- Aslında, şimdiye kadar kim bilir kaç kere öldüm?
- Seni seviyorum. Çünkü başka çarem yok.
- Ölüm bile beni yalancı çıkarmak için uğraşıyor. Anlamıyorum. Oyun nerede bitiyor, hayat nerede başlıyor, hiç anlamıyorum. Hayat nerede bitiyor, ölüm nerede başlıyor?
- İnsanlar, ölümün görüntüsüyle böylesine samimi oldukları için, hayatın anlamını bizlerden daha fazla takdir ederek yaşıyorlardı.
- Açık hava müzeleri gibi. İnsan dev gibi bir mezar taşının yanından geçiyor da, bana mısın demiyor. Büyük bir aldanış içindeyiz.
- Birden senin yanında olmak istedim. Yalnız bunu istedim. Ben de ölümcül bir hastalığa tutulsam dedim, bu hastalığa tutulduğumu bilsem dedim, bu ölümcül hastalık yüzünden her şey birden önemini kaybetse dedim, korkularımdan bile kurtulsam dedim... ve artık her şey bana vızgelse dedim, hemen ona gitsem dedim...