- Görmek istemiyorum yapamadıklarımı, yarım bıraktıklarımı...
- Çaresizlik yüzünden birçok şeyin anlamı kayboluyor...
- Düşünme! dedim kendi kendime, düşünme. Düşünmeyi bile bilmiyorsun. Önündeki işe devam et: Birbirine benzemeyen fotoğrafları yapıştır yan yana, bir işi de sonuna kadar götür. Ölmezsin ya.
- "Kendime acımak istedim. Mutlak bir ümitsizliğe düşmek istedim. Belki tam düştükten sonra çıkmak kolay olurdu. "
- Para kazanamayacağımı, insanları sevemeyeceğimi anlayınca uzaklara gittim, kimse beni bulamasın diye.
- Bırak beni içimde öyle sert ve bükülmez bir çekirdek var ki beni değiştiremezsin. Beni didik didik edebilirsin, canıma okuyabilirsin, fakat düzeltemezsin beni.
- Ben çekip gittim aralarından. Onlar yollarında kaldılar. Onlar hesabına üzülüyorum: benim gibi kolay yutulur bir lokma daha bulmaları biraz güç olacak.
- Ben de kim bilir kime benzemiştim? Hepimizi benzetmişlerdi. s.23
- Sıkılıyordum; başkalarının hesabına da sıkılıyordum... s.68
- Elbette ölüm, yani bizim tanımlamaya çalıştığımız intihar eylemi, kendini yetiştirenlerin eylemidir. (Çok fazla içiyordum.) Toplumdaki yürümeyen budalalıkları, kendi kişisel dertleri olacak kadar duyanlar onlardır. s.78