- Sf: 51
- ''Ya da meclise ilk girdiğin sıralarda, başkandan birkaç gün için izin istemeye gittiğin zaman, «Cemil Bey siz galiba yenisiniz,» diyen başkanın karşısında senin gibi utanmadıktan sonra insanın böyle küçük ayrıntıları öğrenmesinin ne anlamı var? «İstediğiniz zaman izin yapabilirsiniz Cemil Bey, bana gelmenize lüzum yok,» sözünü duyunca kim senin gibi ferahlayabilir?''
- ''Seni sen olarak yaşamak istiyorum. İstiyorum ki evde annem gibi biri olsun ve ben de mutfağa giderek. «Burada gene bir şeyler kaynıyor Muazzez, » diye içeri seslenebileyim ve bana «Kaynadığını görüyorsun altını kıs Cemil Bey,» denilsin ve ben de hiç bir şey yapmadan mutfaktan çıkayım. Belki de nasıl bir insan olduğunu bugün bile bilmiyorum; daha doğrusu bugün, senin bilmediğin bazı şeylerin varlığından haberim olduğu için, bu bakımlardan nasıl bir insan olduğunu merak ediyorum.''
- ''Acaba senin de bilinç altın var mıydı babacığım? Bana öyle geliyor ki sizin zamanınızda böyle şeyler icad edilmemişti. Sanki OsmanlIların böyle huyları yoktu gibi geliyor bana. Senin fesli ve redingotlu resimlerini gözümün önüne getiriyorum da, bu görüntüyle ?varoluşçu bir bunalımı? yan yana düşünemiyorum doğrusu. Aslında bizler de bir özenti içindeyiz; ama ne de olsa bu kurt içimize düştü bir kere babacığım; bazı meseleleri bu yüzden büyütüyoruz.''
- ''Demek ki senin köylü tabiatın bana miras kalmış babacığım.- Medeniyeti sevmiyorum. Bugünlere yetişebilseydin, sen de benim gibi televizyondan nefret ederdin sanıyorum. Ben, senin çıktığın köye dönmek istiyorum; yani,sonradan görme deniz özlemcileri gibi kıyıda balıkçılarla filân sohbet etmek istemiyorum. Balığa çıkmak bize göre değil babacığım. Ben senin uçsuz bucaksız tarlalar arasındaki küçük köyüne yakın bir yerde (çevrede belki bir iki ağaç olabilir) ahşap kirişli kerpiç bir evde yaşamak istiyorum. Evin resmini de tanıdık yaşlı bir mimara çizdirdim. (Gençlere güvenim artık kalmadı babacığım.)''
- ''Sana anlatması biraz zor ama, oraya gidişim bana haksızlık eden dünyaya karşı bir baş kaldırma hareketi olacak diyebilirim; yani ben orada bulunmakla onlara, «İşte bütün ?terakkinizi? gördüm ve ?aslıma rücû ediyorum? (yani Cemil beye dönüyorum)», diyeceğim ve onlar da bunu anlamayacak. Sen bunu Ziya Paşanın ya da Mehmet Akif?in tepkilerine benzetebilirsin.''
- Başkalarına söyleyecek bir sözüm olabilmesi için önce kendime söz geçirmem gerektiğine inanıyorum. Bana bugün, ne yapmalı? diye soracak olurlarsa, ancak, önce kendini düzeltmelisin, diyebilirim. Bir temel ilkeden yola çıkmak gerekirse, bu temel ilke ancak şu olabilir: kendini çözemeyen kişi kendi dışında hiçbir sorunu çözemez.
- Yalnızlığı yaşayan insanların, kendi içlerinde başlayıp biten eğlenceleri vardır.
- "Her şeye yeniden başlamak mümkün değildi. İstesem de mümkün değildi. Nerede kaldığımı unuttuğuma göre, baştan başlamak için de birtakım yetenekler gerekliydi; daha talihli doğmuş olmak gerekliydi mesela. Yeni bir dil öğrenebilmek için, hiç dil bilmemek gerekliydi."
- İyiliğin hissedilmesi için bilerek veya bilmeyerek kötülük ediliyordu.