Eylemsizmişim... Sadece refakatçiymişim...
Acının bedeni aşıp ruha değdiği yerde, ne kadar yakın insanın kıyameti..
Hayatta yitirdiğini yazıda bulmanın, ama yazıda yitirdiğini hayatta bulamamanın yorgunluğu. Yazı vurgunu. Yazı yorgunu. Yazıda mağlup. Yazıya mağlup. Kelimelere yüklenmiş sonsuz yanılgı. İkisinin arasında bir yer yok mu..?..
Cümle ile kalbin arası açılınca hem cümle hem kalp bulanır. Kalp daralır, cümle kapanır. Kalbinki yetmezliktir, cümleninki kan kaybı...
Mazi tehlikeli sözcük. Mazi ile muaşaka, tehlikeli serüven. Mazi ile nerede ve nasıl irtibatlanacağız, işte büyük mesele. ?Ne kadar çok hatıra ve insan!?, lakin biz neredeyiz..?
Çünkü aşk bir yeniden var etme eylemidir. İçimizde sürekli yeni senler oluştururuz. Üstelik öyle senlerdir ki bunlar, "sen" e de uymaz. Şair seslenir: " Seni seviyorsam bundan sana ne..?.."
Çünkü aşk bir yeniden var etme eylemidir. İçimizde sürekli yeni senler oluştururuz. Üstelik öyle senlerdir ki bunlar, ?sen?e de uymaz...
Ve yine o insanlar öldüğü zaman her şey, aradan bir perde sıyrılmış gibi düşten gerçeğe dökülür: " Üzerinden örtünü (perdeni) kaldırdık. Bugün gözlerin daha keskindir" İyi ki bir düşteyiz... İyi ki ölüm var..
Artık sana ihtiyacım yok. Çünkü senin götürebileceğin nihai noktanın da ötesindeyim ben. Yokluğunda varlığım..
Şairlerin neden şiir yazdıklarını, pelikanların yavrularını neden kanlarıyla beslediklerini anladığım gün anladım..
John Flanagan
Bengül Dedeoğlu
Sabahattin Ali
Thomas Mann
Ursula K. Le Guin
Osho
Charles Darwin
Markus Zusak
İskender Öksüz
Ece Temelkuran