Bir bardak suda okyanus saklıdır çünkü kalbinde gözü olana.
Ölümüne bir seçim değil miydi ceylanınki susuzluktan ölmekle su içerken vurulmak arasında.
Görünen daima ön bahçedir. Temiz ve tertiplidir. Ama her şey arka bahçede olur. Başlangıçlar arka bahçede, bilmeyiz. Bitişler arka bahçede, yine bilmeyiz. Ceylanlar su içer arka bahçede, biz izin vermeden. Ceylanlar vurulur arka bahçede, biz görmeden. Bizden içeri bir biz varsa, arka bahçede. Kaçtığımız, boğduğumuz, yaktığımız biz, arka bahçede. Üstelik güz de arka bahçelere gelir önce.
Su içmek için eğildiği ırmağın kıyısında zalim avcıya şikâr olan ceylan görünürde kayıptadır. Ama asıl kayıpta olan ceylanın gözlerinde İbrahim Edhem'in gördüğünü göremeyen avcıdır. Ceylan göze almanın onurunda büyürken avcı kendisine yaradılışın biçtiği görevin sınırları dışında kalarak küçülür. Gayesini bilmediği için.
İki gül kafesi. Bir şarkı sesi. Denize açılan bir pencerenin içi. Munis uyumlarla bir araya getirilmiş bir evcilik oyununun en masum ve en kalıcı köşesi. Değil mi ki seni oraya yerleştiren el yok artık. Kal. İstersen sonsuza değin uzan. Hiç fark etmez. Örümcek ağları. Toz birikintisi. Zamanın rengi. Uzamın sesi. Tek şey var: Eşyaya sinen ruhun eksiltisi.
Ne denli ılık yağmurlarla uyanıyoruz kimi, zamanı ve mekanı geri saran düşlerimizden. Yeniden çocukmuşuz, yeniden bütün boşluklarımızı doldurmuşuz. Baharmışız yeniden. Hayat törpülememiş bizi, mazur ve masummuşuz.
Ne denli ılık yağmurlarla uyanıyoruz kimi, zamanı ve mekanı geri saran düşlerimizden. Ne denli içimiz sızlıyor da, oysa bir yangınmışız, anlamsızmışız, yokmuşuz.
Oysa doğum kadar ölümle de çözülür anlamı hayatın. Ölüm, doğum muştusu. Anlarsınız ölüm ânının da doğum ânı kadar anlam dolu olduğunu.
Denizimin üzerinden zamansız bir rüzgar geçebilir. Denizimin üzerinden geçen rüzgar gemimi batırabilir. Tellerime vuran mızrap sazımı kırabilir. Yerinde olmayabilir yaz, bahar vaad ettiği mevsimde gelmeyebilir. Nisanda papatya, mayısta gül açmayabilir. Bir daha öyle olmayabilir.
Bir ortaokul kompozisyonu beyazı saflığın ve temizliğin simgesi olarak işleyebilir ancak.Doğru değil beyazın her zaman masum olduğu.Sanıldığı kadar munis değildir o.Bambaşka beyazlar vardır. Gelinlik.Kefen.Deli gömleği.Beyazdır.Yani kan,beyazın yanı başındadır.Az değildir beyazla kanlı bıçaklı olanların sayısı.Siyah beyaz bir fotoğrafta bütün dikkatleri üzerine çeker idam gömleği.Beyaz feci dokunur,fena çarpar insanı.
Beyazıt Akman
Kostas Mourselas
Cahit Zarifoğlu
P. C. Cast
Nancy Pickard
Sevgi Soysal
Cemil Meriç
Yılmaz Odabaşı
Jonathan Swift
Virginia Woolf