Demek İsmail de bu tabura katılacak, bu taburda boynunu satıra uzatacaktı. Ama bu devleti bu hale getiren İbrahim değildi ki, gökten koç insindi. (syf 196)

Her şeyin gölge olduğunu fark edince, artık can acısa da bir acımasa da bir. O zaman bitmez zannettiğin her türlü çile biter. Hem öyle bir biter ki artık bitse de fark etmez bitmese de fark etmez. (syf 202)

Hareketli kalabalık birbirleriyle konuşup alışveriş etse de kaynayan bir kazan her an yekdiğerini boğazlamaya hazır görünüyordu. (syf 225)

Başının üzerinden bir kuyruklu yıldız geçerken 'her şey o kadar güzel ki daha fazlasını istemek niye' diye düşündü. (syf 230)

Onlar bu uçuruma atanların o uçurumda boğulmaları yakındı. (syf 233)

Bir elmas ancak başka bir elmas tarafından kesilebilirdi. (syf 236)

Seni kirpiklerimle öldürürüm diyen yar Aman sakın durmasın öldürürse öldürsün (syf 265)

Sapla samanı ayırmak, ihanet ve isyan edenle masun kalanı, orduyu arkadan vuran zalimle mazlumu birbirine karıştırmamak güçlü devletin güçlü hükümetin işi. (syf 276)

Zaman sana hiç ummadığını ve biriktirmediğini getirir. (syf 283)

Bir sıkıntının geçeceğine dair duyulan güven, ona dayanmanın tek çaresiydi. (syf 302)