- Vatandaş ahlakını korumakla görevli olan hükümetler ise sefahati, ahlaksızlığı organize ediyor, erkeklerin sözüm ona ihtiyaçlarını tatmin için, bir sınıf kadını seferber ediyorlar. Bekar erkeklerin zevkleri sağlanırken, bu işi yapan kadınlar ruhen ve bedenen mahvolmaktadır.
- "Kıskançlık değil benimki, istediğini bulamamanın verdiği bir bunalım."
- Yavrularım, sözle ve dille değil, eylemle ve içtenlikle sevelim. (1. Yuhanna 3:18. bap)
- Tanrı?dan korkun! Koca adamlar şu küçük kızlar yüzünden dövüşmeye başladınız, ama onlar her şeyi unuttu bile? Yine birbirlerini seviyor, neşeyle oynuyorlar işte. Sizden akıllıymışlar doğrusu!
- Sana mutluluğu ve sefaleti anlatmaya kalksam inanamazsın. İyisi mi karıma sor; kadın olduğundan yüreğinde ne varsa diline vurur. Her şeyi anlatır sana.
- ''Adın nedir senin?'' diye soruyorlar. Bir adım olduğunu sanıyorlar. Oysa yoktur adım. Hepsini attım ; ne adım vardır ne yurdum. Ben varım yalnız. Adın nedir? İnsan. ''Kaç yaşındasın? Saymadım. İstesem de sayamazdım zaten. Her zaman vardım , her zaman da var olacağım çünkü. ''Anan, baban kim? diye soruyorlar. Tanrı'dan birde topraktan başka ne anam ne babam var, diyorum. Tanrı babam, toprak anamdır.
- ...Böylece ben başkaları için yaşadım ve hemen hemen değil, büsbütün yaşamımı mahvettim ve ancak kendim için yaşadığımdan beri huzura kavuştum. ...Piyer, birden heyecana kapılarak "İnsan kendisi için nasıl yaşar ?" diye sordu. "Ya oğlun, kızkardeşin, baban onlar yokmu?" Prens Andrey : ..."Canım onlar benden ayrı varlıkla değiller ki ha onlar ha ben yabancı değiller" dedi. Kötülüğün, insanı yanlış yola sürükleyen davranışların en önemli kaynağı yabancılardır. Senin söylediğin gibi bizim insan kardeşlerimizdir..
- Vanyuşa, Olenin'e ancak bir beyefendi gözüyle bakıyordu. Olenin de Vanyuşa'yı yalnızca bir uşak sayıyordu. Fakat biri gelip de onlara arkadaş olduklarını söylemiş olsaydı, herhalde ikisi de hayretler içinde kalacaktı. Oysa kendileri de farkında olmadıkları halde gerçekten iki arkadaştılar...
- Sonra kaşlarını çattı, tüfekle nişan alıyormuş gibi bir hareket yaptı, bir çığlık attı, başını sallayarak, uzun uzun türkü söylüyormuş gibi bur ses çıkardı. Lukaşka'ya bir Çeçen daha vurmasını söylüyordu.
- İşte ben, öteki varlıklardan apayrı, kendime ait birtakım özelliklere sahip olan Dimitri Olenin şu anda, kimsenin bilmediği bir yerde, belki de ömrü boyunca hiç insan yüzü görmemiş yaşlı, görkemli, güzel bir geyiğin, yaşadığı bir yerde, başka hiçbir insanın ayak basmadığı, böyle düşünceleri de aklından geçirmediği bir yerde, tek başıma yatıyorum... Oturduğum zaman çevremde kimi körpe, kimi yaşlı bir sürü ağaç görüyorum... Birini yaban üzümü yaprakları öylesine sarmış ki! Yakınımda sülünler kıpırdanıp duruyor, birbirlerini kovalıyor, belki de öldürülmüş olan kardeşlerinin burada olduğunu hissediyorlar...