- "Gövdelerin işi bitince insanda ruhların işi başlar.. Gövde uyanınca ruh uyur, ruh uyuyunca gövde ayaklanır...
- " Günler ; düşlerin arasını dolduran boşluklardan başka bir şey degildi; zamanın, edimlerin, bitmez tükenmez konuşmaların arasını dolduran..."
- "Beni biraz olsun tanısaydı, bizim gibi her şeyi derinlemesine duyan, insan düşüncesinin içinden çıkılmaz düğümünün tam anlamıyla bilincinde olan insanlar için verilecek tek yanıt alaylı bir sevecenlik ve suskunluk olduğunu daha sonra kendisi de anlardı..."
- "Bir kadınla üç şey yapabilirsin: Ya onu seversin, ya onun için acı çekersin ya da onu yazarsın..."
- 'Deli olarak doğarız. Sonra ahlak ediniriz; durgunlaşıp aptallaşır ve mutsuz oluruz. Sonra da ölürüz...''
- Clea bir keresinde şöyle demişti: - Bir kadınla üç şey yapabilirsin: Ya onu seversin, ya onun için acı çekersin ya da onu yazarsın.
- Kendi Tanrısal uyumundan kopunca yeryüzüne düştü, der trajik filozof, ve böylece madde doğdu; bu dünyanın, bu kentin tüm evreni onun acısından, pişmanlığından varlık buldu. Düşünce ve davranışlarının kaynağındaki trajik tohum kötümser bilinirciliğin tohumuydu.
- Düşüncenin kendisi yargılanmadan, davranış tam olarak yargılanamaz, çünkü düşüncelerimizin kendileri birer davranıştır. Kuşkulara yol açan şey, her ikisini de yarı yarıya yargılamaya kalkışmaktır.
- Yaşamda kendinden, kendi özünden çok şey tüketiyordu. İnsanların çoğu bir duşun ılık sularına kendilerini bırakır gibi yaşama bırakırlar, yaşam onlarla istediği gibi oynar. Descartes?ın ?Düşünüyorum, öyleyse varım? önermesine o başka bir önermeyle karşı çıkıyordu. Onunkisi şöyle bir şeydi: ?Düşlüyorum, öyleyse aitim ve özgürüm.?
- ?Sanki cennet yeryüzüne inmiş de, ben ikisinin arasında kalmışım, bir iğne deliğinden soluk almaya çalışıyorum.?