- Bilâkis kendilerine o (kıyamet) öyle âni gelir ki, onları şaşırtır. Artık, ne reddedebilirler onu, ne de kendilerine mühlet verilir. ENBİYA Suresi 40
- 30. Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder. 31. Yeryüzünde (O'nu) âciz bırakamazsınız. Allah'tan başka bir dostunuz ve bir yardımcınız da yoktur. 32. Denizde dağlar gibi akıp gidenler (gemiler) de O'nun (varlığının) delillerindendir. ŞÛRÂ Suresi 30-32?
- 7. İmkânı geniş olan, nafakayı imkânlarına göre versin; rızkı daralmış bulunan da Allah'ın kendisine verdiği kadarından nafaka ödesin. Allah hiç kimseyi verdiği imkândan fazlasıyla yükümlü kılmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır. 8. Rabbinin ve O'nun elçilerinin emrinden uzaklaşıp azmış nice memleketler vardır ki, biz onları (ahalisini) çetin bir hesaba çekmiş ve onları görülmemiş azaba çarptırmışızdır. TALAK SURESİ 7-8?
- 41. Kim zulme uğradıktan sonra hakkını alırsa, artık onlara yapılacak bir şey yoktur. 42. Ancak insanlara zulmedenlere ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere ceza vardır. İşte acıklı azap bunlaradır. 43. Kim sabreder ve affederse şüphesiz bu hareketi, yapılmaya değer işlerdendir. ŞÛRÂ Suresi 41-43?
- Dönüş sahibi olan (yağmur yağdıran) göğe, (nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur'an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek). TÂRIK Suresi 11-17
- 1, 2. Çokluk kuruntusu sizi o derece oyaladı ki, nihayet kabirleri ziyaret ettiniz. 3, 4. Hayır! Yakında bileceksiniz! Elbette yakında bileceksiniz! 5, 6, 7, 8. Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz. TEKÂSÜR Suresi
- İncire, zeytine, Sina dağına ve şu emîn beldeye yemin ederim ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik. 6. Fakat iman edip sâlih amel işleyenler için eksilmeyen devamlı bir ecir vardır. 7. Artık bundan sonra, ceza günü konusunda seni kim yalanlayabilir? 8. Allah, hüküm verenlerin en üstünü değil midir? TÎN Suresi?
- 68. Ya içtiğiniz suya ne dersiniz? 69. Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz? 70. Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi? VÂKIA Suresi 68-70
- Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki, O, kalplerin özünü bilir. Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır. ~Mülk Suresi { 13-14 . ayet }
- 5. (Bu Kur'an) üstün ve çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir. 6. Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir. 7. Andolsun ki onların çoğu cezayı hak etmişlerdir. Çünkü onlar iman etmiyorlar. 8. Biz, onların boyunlarına halkalar geçirdik. O halkalar çenelere kadar dayanmaktadır. Bu yüzden kafaları yukarı kalkıktır. 9. Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları kapattık, artık göremezler. 10. Onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar. YÂSÎN Suresi 5-10