Bir keresinde, ben küçükken bir ağaca tırmandım.Şu yeşil, ekşi elmalardan yedim.Karnım davul gibi şişti, çok acıdı. Annem elmaların olgunlaşmasını bekleseydin, hastalanmazdın dedi. Şimdi, ne zaman bir şeyi çok istersem annemin elmalar için söylediği şeyi anımsıyorum.

Bir keresinde, ben küçükken bir ağaca tırmandım.Şu yeşil, ekşi elmalardan yedim.Karnım davul gibi şişti, çok acıdı. Annem elmaların olgunlaşmasını bekleseydin, hastalanmazdın dedi. Şimdi, ne zaman bir şeyi çok istersem annemin elmalar için söylediği şeyi anımsıyorum.

Çocukların dehşetle baş etme yöntemleri budur; uyuyakalmak.

Çocukların dehşetle baş etme yöntemleri budur; uyuyakalmak.

Afganistan'da çocuk çok ama çocukluk yok.

Çocukların dehşetle baş etme yöntemleri budur; uyuyakalmak.

Bir keresinde, ben küçükken bir ağaca tırmandım.Şu yeşil, ekşi elmalardan yedim.Karnım davul gibi şişti, çok acıdı. Annem elmaların olgunlaşmasını bekleseydin, hastalanmazdın dedi. Şimdi, ne zaman bir şeyi çok istersem annemin elmalar için söylediği şeyi anımsıyorum.

Ona şiirler, öyküler, bazen de bilmece okurdum; ama bunları çözmekte benden kat kat üstün olduğunu görünce, bilmeceleri kestim. Ve herhangi bir çekişmeye yol açmayacak şeyler okumaya başladım; Nasrettin Hoca'yla eşeğinin başına gelen aksilikleri, gülünç olayları, örneğin.

....derinlerde şiddetli çarpışmalar yaşanırken, bizim yüzeyde nasıl yalnızca hafif bir titreme hissettiğimizi.

Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir. Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun .