- İnsan aç oldu mu, ona ekmek verilmese de alır ekmeğini sonunda. (252)
- Akşam oldu muydu garip bir şey oluyordu. Yirmi aile bir tek aile oluyor, çocuklar hepsinin çocukları oluyordu. Yuvanın kaybı bir tek kayıp oluyor, Batı'daki altın yaşam bir tek düş oluyordu. (238)
- ...aç it gibi durmadan mal mülk toplayanlar arasında hiç mutlusunu görmedim ben. (255)
- "Ama insan bilgiçlikten hoşlanıyor. Birilerine bir şeyler anlatmaktan zevk alıyor." (255)
- Anne gözlerini kaldırıp vadinin karşı taraflarına baktı. "Nine öldü." Ona döndüler. Hepsi... Baba sordu. "Ne zaman?" "Dün gece görevliler bizi durdurmadan." "Demek muayeneyi ondan istemedin." "Geçirmezler diye korktum. Nine'ye söyledim ona yardım edemeyeceğimizi. Ailenin geçmesi şarttı. Çocuklar var... Rozaşarn'ın bebeği var. Söyledim ona." Bir an ellerini yüzüne kapadı. "Yemyeşil, şipşirin bir yere gömülebilir artık," dedi alçak sesle. "Başını Kaliforniya toprağına koyup yatacak" Aile Anne'ye bakarken onun gücüne karşı korku duyuyorlardı. Tom, "Ulu Tanrım!" dedi."Bütün gece orada, onunla yan yana yattın!" "Ailenin geçmesi şarttı!"dedi Anne sefil bir sesle. Tom kolunu onun omzuna sarmak üzere ilerledi. "Dokunma bana," dedi Anne. "Dokunmadıkça kendimi tutabilirim. O çökertir beni." (281)
- Bir zamanlar Kaliforniya, Meksika'ya, toprakları da Meksikalılara aitti. Sonradan yalın yapıldak bir sürü aç gözlü Amerikalı kalktı, buraya akın etti. Öylesine toprağa susamışlardı ki, hemen çaldılar toprakları. ... Toprağı kiraladılar, sonra üstüne yattılar, anlaşmayı bozdular, bu topraklar için kavgalar, dövüşler etti o gözüpek, aç insanlar. (284)
- Meksikalılar hem zayıftı, hem de toktu. Karşı koyamadılar. Çünkü onlar dünyada hiçbir şeyi, bu Amerikalıların toprağı istediği kadar çok istemiyorlardı. Derken zamanla bu göçmenler göçmenlikten çıkıp mal sahibi sayıldılar. (284)
- Açtılar. Hırslıydılar. Geldikleri bu yerde bir yuva bulacaklarını ummuşlar, oysa yalnızca nefret bulmuşlardı. Oki'ler... mal sahipleri nefret ediyordu onlardan. Çünkü kendilerinin zayıf, Oki'lerin güçlü olduğunu biliyorlardı. Kendilerinin tok, Oki'lerin aç olduğunu biliyorlardı. Belki de dedeleri anlatmıştı onlara. Belki biliyorlardı yumuşak birinden toprak çalmanın ne kadar kolay olduğunu. (287)
- Açlığı yalnız kendi midesinde değil, çocuklarının karınlarında da hissedebilen bir insanı nasıl korkutabilirsin? Korkutamazsın... her korkunun ötesindeki korkuları tanımıştır o adam artık. (291)
- Kaliforniyalıların istediği pek çok şey vardı. Biriktirmek istiyor, sosyal başarı istiyor, eğlence istiyor, lüks istiyor, garip bir bankacılık güvencesi istiyorlardı. Yeni barbarlar ise yalnızca iki şey istiyordu. Toprak ve yiyecek. (287)