Eh, biraz üzülüyorum elbette. Tabi... Ama çok değil. Yani, daha henüz kafama dank etmedi galiba. Böyle şeylerin kafama dank etmesi biraz zaman alıyor.
-Oğlum, geleceğin hakkında hiç mi düşüncen yok?
-Şey, elbette bazı düşüncelerim var. Tabii var. Ama pek fazla yok sanırım. Pek yok, sanırım.
Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir.
Gece geç saatlerde New York'ta birinin kahkaha atması dehşet verici bir şeydir. Millerce öteden duyabilirsiniz. Bunu duyunca yalnızlığınız daha da artar, moral diye bir şey kalmaz insanda.
Benim derdimde bu işte; bir şeyim kaybolunca hiç umursamıyorum; küçükken annem buna çok kızardı. Bazı herifler kaybettikleri bir şeyin peşinde günlerce koştururlar. Kaybedince üzüleceğim bir şeyim olmadı hiç
Benim derdim de bu işte; bir şeyim kaybolunca hiç umursamıyorum; küçükken annem buna çok kızardı. Bazı herifler kaybettikleri bir şeyin peşinde günlerce koştururlar. Kaybedince üzüleceğim bir şeyim olmadı hiç.
Hayat tabii ki bir oyundur, evladım. Hayat, kurallara göre oynanması gereken bir oyundur.
Hayat tabii ki bir oyundur, evladım. Hayat, kurallara göre oynanması gereken bir oyundur.
Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir. Ama öylesi pek bulunmuyor.
Sakın kimseye bir şey anlatmayın. Herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra.
Mehmed Uzun
Mihail Afansyeviç Bulgakov
Umut Sarıkaya
Alparslan Türkeş
Seda Akgül
Alberto Manguel
Mario Levi
Ernest Hemingway
Simone de Beauvoir
Anton Çehov