- Sevgi belki de bir şehrin hatıralarını benimsemenin, bir şehre ait olduğunu hissetmenin adıydı.
- Milletimin ayrılma bölünme endişesi,
Mezarımda dahi rahatsız eder beni.
Saldırgan düşmanlara karşı birleşmek için çaremiz,
Birlik olmazsa, kızgın demirle dağlanmış gibi yanarım.
Selimi - Özleyiş içindeki elemli halimi kimsecikler anlamaz!
Belki feleğin canandan ayırdığı biri beni bir parçacık anlar!
Selimi - Sa'y kılgıl malınıng gel anı yahşı saklagıl
Düşmene kalırsa kalsın dosta muhtac olmagıl
Selimi - Sözünde durmak, sözü hiç unutmamak erdemli insanların tavrıydı ve unutulmayan söz, elbette sahibini devamlı hatırda tutar, ona karşı sevgiyi çoğaltırdı.
- Şâh-ı dehr oldun sipihr üstünde eyvan oldu tut
Sen göçüp gittin bu menzilden o vîrân oldu tut - u cihan mülkünü Kaf'tan Kaf'a tuttun, bütün cihan malını bir zar ile üttün tut. Süleyman tahtina oturup, cinlere ve devlere hükmettin, Firavun'un ve Nusirevan´in zenginliklerine sahip oldun tut. Üstüne bir de karun´un hazinelerini ekledin, ağızda ciğnenmis bir lokma olan şu dünyayı dahi yuttun tut. Ömür bir ok, zaman bir yay, bir el o yayı germiş, sen o yayı attın tut. Aldığın her nefes, keseden akmakta olan bir kum tanesi, kese ortalanmış ve sen o kumu tükettin tut.
- İnsanlar yaradılışları gereği madde ile mana dengesinde yaşamak isterlermiş. Madde tükenince geride bıraktığı boşluğu mana doldurur; yahut mana yükselince madde bedeni terk edip gidermiş.
- Taze toprak kokusunun hüznünü kim kabullenebilir ki?!
- Birbirimizi o derece sevdik ki, sonunda seven ile sevilenin sıfatları değişti, huylarımızı karşılıklı huy edindik. İkimiz de kendi ihtiyaçlarımızdan geçip, yekdiğerimizin ihtiyaçlarını düşünür olmuştuk. Artık ben dediğimiz de aslında sen demiş oluyorduk. Anladım ki insan, bu dünyaya bir dava için değil bir sevgi için gelebilir.