- ?Babaannem derdi ki: İnsan kısadır oğlum ve bilmezden gelir kısalığını, bilseydi yarışmazdı yollarla, göğe evler yükseltmezdi??
- ?İşte o gün kağıtla adam yüz yüze gelir.. Ve usulca sevmeye başlarlar birbirlerinin boşluğunu..?
- ''...biz seninle önsözleri çoktan geçtik ardımızda kaldı bunca dağ bunca yol bunca nehir şimdi sözcüklerden bir uçurumun kıyısındayız ya elimden tut ya yaprakları usulca çevir..''
- "kırıla kırıla anladım sonunda fazla gelirmiş meğer bir kalp bile insana... "
- Nerelisin..? diye sorsalardı, ?Merhametliyim? diye yanıt verseydim?
- ?Kağıttanmış kederi kelimelerin boşluğun acısı cümleden ince Ağacın kederi yapraklarından aşklar yerle bir oluyor gazelden önce Yağmurun kederi mırıldandığı şeyler ahşap hanesine bir yetim düşünce Öleceği zaman hayvanlar gibi saklanmak istiyor ya insan saklanacak bir yeri olmalı aşka, çocukluğa, anneye, şiire Ve eksik ölür insan..?
- Ev ne, duvar! Avlu bir gülümseme.. Göz kırparsan taşın bile kalbi var!
- Gözlerin yağmurdan yeni ayrılmış Gibi çocuk, gibi büyük, gibi sımsıcak Sen bir şehir olmalısın ya da nar Belki Granada belki eylül, belki kırmızı
- Gözlerin yağmurdan yeni ayrılmış Gibi çocuk, gibi büyük, gibi sımsıcak Sen bir şehir olmalısın ya da nar Belki Granada belki eylül, belki kırmızı
- Vapurdan önce indik birbirimizden, kürekçi mahlâsıyla geçsem ne çıkar sevda içinde yüzmediğim denizi? O halat öyle mi atılır, yürek öyle mi bağlanır bir yüreğe? Kara sözler karada bırakılır açılırken denize söz karada hafifse denizde ağır, işte deniz bile batıyor, sözler karşıya vardı, ara sıra adalara bak açılırsın diye suya saldığın anılar bile göğün denizinde battı! Başkasının denizinde batanlar görünmez olmayı bilirler, ya ben kimin denizinde? Üç yanım kara benim bir yanım ıssız denizsiz, vapursuz, yolcusuz, susuz? Eski denizleri karaya bağlarla da böyle, eski seferlerden kılıç artığı birkaç hatıra bırakırlar yanlarına, küreğe çarptırılmış gibi, öyle yalnızım karada, ne bir sarhoş gemi, ne martıların tuhaf sesleri, anlaşılmasın diye bu yalnızlık seferinin karada geçtiği, denize sürdüm şiiri, belki kılavuz, belki bir seferî? Boğulayazdım karanın sözleriyle açıldığım şiirde!