- Simon Kuzey - Güney Savaşı?nı görebilseydi, ailesini toprak dışında her şeyden yoksun bıraktığı için öfkeye boğulurdu.
- Ömrünü nehir kenarındaki hamağında yatıp da oltalarının dolu olup olmadığını düşünerek geçiren ters bir adamla evlendi
- Gün yirmi dört saatti ama insana daha uzun gelirdi. Acele etmek gereksizdi, çünkü gidecek yer yoktu; satın alınacak bir şey yoktu, çünkü almak için para yoktu; Maycomb yöre sınırlarının ötesinde de görülecek yer yoktu
- Annemiz ben iki yaşındayken ölmüş. Bu nedenle onun yokluğunu hiç hissetmedim.
- Radley meyveleri insanları öldürebilirdi. Radley bahçesine düşen bir top yitik bir toptu. Soru bile sorulmazdı
- Umarım hepimizi birer birer öldüreceğinin farkındasındır Dill Harris.
- Cunningham?lar ödeyemeyecekleri şeyleri almazlar. Kilise yardımlarını bile. Kimseden bir şey almamışlardır. Ellerindekilerle yetinirler. Fazla bir şeyleri yoktur ama olanla yetinirler.
- Bazıları bizim gibi yemez. Yemez diye sofrada yüzlerine vuracak değilsin. O çocuk bizim konuğumuz. Masa örtüsünü yemek isterse bırakacaksın yiyecek. Anladın mı?
- Üzülüyordu ama üzgünüm diyemeyecek kadar inatçıydı.
- Yaşamak için çalışman gerek