- Hiçbir şeyle gidecekti gideceği yere. Hiçbir şeyi olmadan. Sadece kendini götürecekti. Bir de aklında kalanları...
- Darwinist dostluklar ! işlevini kaybedince yok olanlardan.
- Yalnız kaldım. Kalabildim. Altı milyar arasına doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından.
- Yaşama hastalığı... Bir çeşit alerji. Oksijene.
- Bilmezlerdi
- Diyor ya Âşık Veysel, 'iki kapılı bir han' diye? Ondan cereyan yapıyor bu hayat! Onun için üşüyorum hep. Gideyim de kapatayım birini!
- Diyor ya Âşık Veysel, 'iki kapılı bir han' diye? Ondan cereyan yapıyor bu hayat! Onun için üşüyorum hep. Gideyim de kapatayım birini!
- İnsanları çaresiz bırak, iç organlarından roket yaparlar!
- Önemli olan hangi açıdan baktığın, derler. Palavra! Önemli olan, hangi mesafeden baktığın! Ben, mesela, o an, hayata ve her şeye mikroskopla bakıyordum ve hepsi de korkunç görünüyordu. Bir virüs sürüsü!
- ''İnsanlar...'' dedim fısıldayarak. ''Taşırlar insanları. Kundaktayken, tabuttayken. Hep taşıyacak birileri olur. Bazıları dostluktan, bazıları cepteki paradan, bazıları da içinde bulundukları sistem bir gün onlara da taşınma sırasının geleceğini söylediği için, taşırlar insanı...''