- Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az? O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum? Az? Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi? Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyor, demektir. Bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir?
- Seni az seviyorum? dedi Derdâ. ?Ben daha az? dedi Derda. Bir daha da konuşmadılar...
- Henüz 9 yaşında. Yani, hayata ve insana dair, öğrenmemesi gereken ne varsa, hepsini öğrenecek yaşta.
- Bence bütün çocukları mezarda doğurup hemen gömmek lazım. Hiç yorulmamış olurlar.
- Bir insandan bu kadar nefret etmek ve onun tarafından önemsenmeyi bu kadar istemek, aynı anda nasıl mümkün olabiliyordu?
- Her günü ilk kez yaşıyormuş gibi hissedecek kadar unutmak gerekiyormuş... Ve de bağırmak: "Hangi dinde deja vu yok, ben ona inanacağım!" Ve de susmak: Nerede diriliş yok, ben orada olacağım...
- Nedir bilimin temeli? Etki ve tepki, değil mi? Ne demek, biliyor musun? Doğadaki inatlaşma demek! Her şey bir inat meselesi. Özellikle de yaşamak.
- Hayat ölüme dahil, Gazâ. Bir işe başlamak, bitirmenin yarısı, derler ya. Doğmak da öyle işte. Ölmenin yarısı.
- Dünyanın dibine batmış olsam da yaşamak istiyordum. Nefes almak için ağzımı yırtmam, burun deliklerimi birer krater kadar açmam gerekse de yaşamak istiyordum.
- Galiba deliriyordum ve bunun olmasından çok korkuyordum. Dolayısıyla kurtulmak bana yetmiyordu. Bir de, delirmeden kurtulmam gerekiyordu.