- Yalnızlık , insanın içindeki gizli mabettir.
- Sorarlarsa "Ne iş yaptın bu dünyada?" Diye , rahatça verebilirim yanıtını : "Yalnız kaldım. Kalabildim ! Altı milyarın arasına doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından..."
- Umut teknesiyle , bu hayat ve dünyadan umutsuz olduğum için zihnimi öldürmeye gidiyordum. Çelişkilerin yakami bırakmaya niyetleri hiçbir zaman olmamıştı...
- Siyah rengin bir şekilde buluşturduğu insanlardık biz. Öncelikle karamsarlık ve umutsuzluğun simgesiydi siyah. Evet , bu nedenle giydim. Sonra geceye karışmanin ve şiddetin rengiydi. Bu nedenle de giydim. Sonra renkli insanların yanında entelektüel olanı gösterirdi siyah. Pembe kazaklı birinin hayat felsefesi merak edilmez ! Ve bu nedenlede giydim. En son olarak da , kan lekeleri üzerinde kuruyunca görünmez ve daha da önemlisi zayıf gösterir ki ben bütün bu nedenlerden dolayı giydim.
- Afrika'yı anlamak için dört rengi bilmek yeter. Sarı! Sıcağın rengidir. Yeşil! Heryeri kuşatmış olan ormanın rengi. Siyah! Karşında oturan benim derimin rengi. Ve Kırmızı! Üzerinde oturduğunuz toprağın sahibi olabilmek uğruna dökülmüş kanın rengi...
- Ben ağlamam ! Kurutamam gözyaşlarımı çünkü. Başlarsam duramam diye ağlamam. Bütün damarlarım kemiklerim çıkar göz pınarlarımdan. Geriye tek bir derim kalır...
- Kimse uyandırmasin kimseyi . Herkes mutlu uyurken . En kötü kâbus bile iyidir hayatın kendisinden .
- Insan, hiçbir şeyi değil, her şeyi bildiği için mutsuz...
- Daha anlayamamıştı sonunda ölüm olan bir hayatta mutlu son olmasının mantığa aykırı olduğunu.
- Oysa hayat , her bölümünde ayrı bir hikâyenin döndüğü neşeli bir dizi değil, sonunda herkesin öldüğü ve katilin bulunamadığı sıkıcı bir filmdi ...